Mantıklı, çünkü bunlar en şiddetli etkilenen hücreler. | TED | وهذا منطقي لأن هذه الخلايا هي الأكثر تعرضاً للأصابة بحكم كونها الأكثر إنقساماً |
Dolapların çoğunun çift sayıda böleni var, ki düşününce Mantıklı çünkü bölenler çiftler hâlinde gelirler. | TED | أغلب الخزائن تحتوي على عدد زوجي من العوامل، وهذا منطقي لأن العوامل طبيعياً تتجزأ لأزواج. |
Bu şekilde ayarlanmış olmamız Mantıklı çünkü sosyal varlıklarız. | TED | وهذا منطقي لأننا سلكنا هذا المسار. لأننا مخلوقات اجتماعية. |
Onlara gereken buymuş ve gayet Mantıklı. | Open Subtitles | لماذا ؟ ؟ هذا ما يقولونه بأنهم يحتاجونه وهذا منطقي |
Çünkü bence fazlasıyla iyi bir iş çıkardım. GÖrünüşe göre eve bir ezik gibi dönüyordum, ki bu da çok Mantıklı. | Open Subtitles | يبدو إني عدت للمنزل وكنت فاشلة وهذا منطقي |
Nakliye esnasında ayna takılmamış, çok Mantıklı. | Open Subtitles | حسناً , لا يوجد مرايا عندما يتم شحنها وهذا منطقي |
Şehirdeki en yi pizza orada. En Mantıklı yer orası. | Open Subtitles | إنه المطعم الايطالي الوحيد في البلدة وهذا منطقي |
O kız anlattı, bana da Mantıklı geldi. | Open Subtitles | الفتاة أخبرتني، وهذا منطقي أكثر |
Hiç Mantıklı değil. Storrow Merkezi yepyeni bir bina. | Open Subtitles | وهذا منطقي تماماً , فالمركز كان جديداً |
Gayet Mantıklı da geliyor. Senin bakış açından tabii. | Open Subtitles | وهذا منطقي تماماً من وجهة نظرك |
Naomi adamın DB9'unu hurdaya çevirdiği için oldukça Mantıklı. | Open Subtitles | وهذا منطقي حيث انها حطمت سيارته الخاصة |
Mantıklı yani. | Open Subtitles | بروكسيات ,وهذا منطقي |
Mantıklı, Mantıklı. | Open Subtitles | وهذا منطقي، وهذا منطقي. |
-Bu Mantıklı. | Open Subtitles | - وهذا منطقي. - |
Mantıklı, çok Mantıklı. | Open Subtitles | وهذا منطقي... |