"وهذا هو سبب" - Translation from Arabic to Turkish

• İşte bu yüzden
• O yüzden
• - Bu yüzden
• sebebi bu
• de bu yüzden
• Bu yüzden de

İşte bu yüzden, bir aradayken kendimi çok güçlü hissediyorum.
وهذا هو سبب شعورى أننى أقوى بكثير عندما كنا معا.

İşte bu yüzden.
حسناً ، أنا لم أتقدم قائمة الرواتب وهذا هو سبب أننى أفعل هذا

- Aciz mi? - Evet! İşte bu yüzden bu eski karakolda bir masanın arkasında çalışıyorsun.
وهذا هو سبب عملك فى وظيفة مكتبية فى هذا المركز

O yüzden buraya gelmek istiyorum.
وهذا هو سبب قولي أنه لابدّ لي من البقاء هنا معك

Mühendisler hesaplama ve doğru çıkarım yapmak zorunda, o marjinleri elde etmek zorunda ve toplum da onlardan bunu bekliyor, O yüzden böyle bir şey yaşandığında çok fazla endişe veriyor.
يجب على المهندسين القيام بحساباتهم والحصول على المجموع بشكل صحيح، للتأكد من وجود هذه الهوامش، والمجتمع يتوقع منهم أن يفعلوا ذلك، وهذا هو سبب القلق عندما تحدث أشياء كهذه.

- Bu yüzden buraya sizi ve kanepenizi kullanmaya geldim.
وهذا هو سبب وجودي هنا لأطلب المساعدة منك وزوجتك

Burada olmamızın sebebi bu ancak ilk önce bir oda yapmalıyız.
وهذا هو سبب وجودنا هنا، ولكن يجب علينا أولا إفساح المجال.

İşte, siz de, bu yüzden 24 Eylül günü, son bir kez, onun evine gittiniz, doğru mu?
وهذا هو سبب ذهابك الى منزله اخر مرةِ في 24 ؟

Çok yakınken fırladın. Bu yüzden de bana çarptın.
اتجاهك انحرف بشدة وهذا هو سبب انطلاقك السريع نحوى

- Evet! İşte bu yüzden bu eski karakolda bir masanın arkasında çalışıyorsun.
وهذا هو سبب عملك فى وظيفة مكتبية فى هذا المركز

İşte bu yüzden mürettebatın çoğu menzilimizdeki bir gezegene gidecek, ...geride kalan bir ekip de gemiye elle kumanda edecek.
وهذا هو سبب أن غالبية الطاقم سيذهبون الى كوكب ضمن النطاق ويتركون فريقاً خلفهم

İşte bu yüzden sonuç hiç değişmez. En başta da sen bu işe bunun için girmedin mi bir fark yaratmak için, öyle değil mi?
وهذا هو سبب قلة التغييرات ولهذا اردت الانضمام من الاساس لاحداث تغييرات صحيح؟

İşte bu yüzden tarih kaşesine ihtiyacınız var.
وهذا هو سبب إحتياجكم لختم التاريخ. سآخذه.

İşte bu yüzden ikiniz de bir gün üniversiteye gideceksiniz böylece insanlar sizi en başından itibaren iyi olarak görecek.
وهذا هو سبب أنّكما ستلتحقان بالكلية يوماً ما، وهكذا سيراكما الناس من البداية.

İşte bu yüzden ikimiz için de bırakıp gitme zamanı geldi.
وهذا هو سبب إنني أظن إننا علينا أن نفترق

İşte bu yüzden bu fırsatı sana getirdim!
وهذا هو سبب جلبي إليكم فرصة العمل المثيرة هذه

O yüzden sizinle geldim Bay Lane.
وهذا هو سبب وجودي بجانبكم، سيد لين

Orayı seviyorum. Yani, bayılıyorum. O yüzden almıştım.
أنا أحب هذا المنزل وهذا هو سبب شرائى له

Amy'i becerdim.O yüzden 2 yıl önce senden ayrıldım.
-طارحت إيمي الغرام منذ عامين ، وهذا هو سبب انفصالي عنكِ

- Bu yüzden FBI devraldı.
‫وهذا هو سبب استدعاء مكتب التحقيقات الفيدرالي للقضية

- Bu yüzden buradayım.
هذا صحيح وهذا هو سبب وجودي هنا

Babamın kimsenin özel yerlerimize dokunmasına izin vermemesi ve kiliseye gitmememizin sebebi bu.
لهذا والدنا كان يحذّرنا دومًا من عدم لمس أحد لأعضائنا الحميمية وهذا هو سبب عدم ذهابنا إلى الكنيسة

İşte ben de bu yüzden bunu yenmende yardım edeceğim.
وهذا هو سبب أنني سأساعدك بالأمر

Bu yüzden de bana kara Papa diyorlar zaten.
وهذا هو سبب دعوتهم لي بالبابا الاسود أحيانا