"وهلة" - Translation from Arabic to Turkish

    • Birazdan
        
    • bakışta
        
    • başta
        
    • Bize iki dakika
        
    • hatıralarına
        
    • kısa bir süre
        
    Aslına bakarsan var. Birazdan anlatacağım. Open Subtitles في الواقع هنالك أخبار جديدة سأُخبركم بها بعد وهلة
    Şimdi onunla görüşüyorum ama Birazdan döneceğim efendim. Open Subtitles حسناً، أنا أراها الأن سأعود بعد وهلة يا سيدي
    Aslında ilk bakışta çok hoş gelmemişti. Open Subtitles على الرغم من أنني, أحيانا, لم أجدها ماكرة من أول وهلة.
    İlk bakışta bunu duymaktan nefret edeceğinizi biliyorum; Open Subtitles الآن، أعلم أنه لأول وهلة سيكون شيئا تكره سماعه
    Şimdi, Einstein demiş ki, "başta delice gelmeyen bir fikir için umut yoktur." TED إذا، يقول انشتاين "ليس هناك أمل ، لفكرة لا تبدو مجنونة لأول وهلة"
    Bizimle birlikte olduğu günlerin mutlu hatıralarına kısaca bir göz atalım. Open Subtitles لذا لنأخذ وهلة قصيرة للإحتفال بوقته معنا
    Kaçınılmaz olarak kısa bir süre sonra bayılır Çok değil, 5 veya 6 saat kadar. Open Subtitles وحتماً، بعد وهلة يفقد وعيه.. لـ5 أو 6 ساعات
    Birazdan sadece neyin yanlış gittiğini değil, daha da önemlisi bunu düzeltmek için yapacakları şeyi açıklamak için yayında olacak. Open Subtitles ستكون معنا بالبرنامج بعد وهلة قصيرة لتوضّح ليس فقط الخلل الذي حدث بالأسبوع الماضي ولكن الأهم، ماسوف يقومون بإصلاحه
    Dr. Lightman Birazdan gelecek. Open Subtitles د. (ليتمان) ، مشغول و سيقابلكم بعد وهلة قصيرة.
    Dr. Lightman Birazdan gelecek. Open Subtitles (ليتمان) ، مشغول و سيقابلكم بعد وهلة قصيرة.
    Bana Birazdan geliriz. Open Subtitles سنناقش أمري بعد وهلة
    Birazdan dönerim. Open Subtitles سأعود بعد وهلة
    İlk bakışta, "Vay be! F.B.I. bardak yapmış!" diyorsun. Open Subtitles و لأول وهلة تنظُر إلى الكُوب تعتقد أنهُمِلكلمركزالتَحقيقاتالفيدراليّ.
    İlk bakışta, dokunulmazlık ölü doğmuş bir anlaşma olur. Open Subtitles لأول وهلة سأقول بأن عقد الحصانة سابق لأوانه
    İlk bakışta, kum adacığı oldukça düşmancıl bir ortam gibi gözüküyor olabilir ama aslında bolluk içinde yaşamı destekliyor. Open Subtitles لأول وهلة قد تبدو الجزيرة الصغيرة بيئة غير مضيافة ولكن في الواقع يمكن أن تساند الحياة بوفرة.
    İlk bakışta, ilk insanın olması gerektiği aşikâr gibi geliyor ilk tavşan ya da ilk gergedan gibi şeylerin de. Open Subtitles لأول وهلة يبدو من الواضح وجوب وجود أول شخص و وجود أول أرنب و أول ديناصور الخ
    başta seni tanıyamadım. Hasta olduğunu sandım. Open Subtitles لم أعرفك لأول وهلة ظننتك مريضا
    Bu başta hayranlık uyandıran bir düşünce gibi gözüküyor, hepimiz bu sözün sahibini söyleyinceye kadar TED وتبدو أنها نوع من فلسفة رائعة لأول وهلة -- شيئ من الممكن أن نتفق عليه جميعاً ...
    Bizimle birlikte olduğu günlerin mutlu hatıralarına kısaca bir göz atalım. Open Subtitles لذا لنأخذ وهلة قصيرة للإحتفال بوقته معنا
    Çok kısa bir süre içinde hepiniz kendi cehennem hücrelerinize döneceksiniz. Open Subtitles لذا سنضعكم بزنازينكم .الجحيمية الفردية خلال وهلة قصيرة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more