"وهم يعيشون" - Translation from Arabic to Turkish

    • yaşıyorlar
        
    • yaşarlar
        
    Sanırım Georgia gibi bir yerlerde yaşıyorlar. Open Subtitles وهم يعيشون في مكان ما في جورجيا أو مكان.
    Şu an güney market sokağında terk edilmiş bir itfaiye binasında yaşıyorlar. Open Subtitles وهم يعيشون حاليا َفي محطة إطفاء حرائق مرممة جنوب شارع ماركت
    Şu an güney market sokağında terk edilmiş bir itfaiye binasında yaşıyorlar. Open Subtitles وهم يعيشون حاليا َفي محطة إطفاء حرائق مرممة جنوب شارع ماركت
    Biz yaşamak için yeriz, onlar ise yemek için yaşarlar. Open Subtitles إن دائما لديهم طعام نحن نأكل لنعيش وهم يعيشون ليأكلوا
    Hayvanlar kadar doğurgandırlar ve onlar gibi yaşarlar. Open Subtitles هم منتجون كالحيوانات وهم يعيشون كالحيوانات
    Onlar dünyanın en büyük s. k kafaları ve sizin evinizde yaşıyorlar. Open Subtitles إنه أكبر حمقى في العالم، وهم يعيشون في منزلك.
    Pluto'da yaşıyorlar. Orası gerçek bir gezegen değil. Open Subtitles وهم يعيشون داخل بلوتو، التي ليست في الحقيقة كوكب الأرض.
    Fare ve talaş ekmeğiyle yaşıyorlar ve bazen de birbirlerini yiyerek. Open Subtitles وهم يعيشون على الفئران و نشارة الخشب وأحيانا... . على بعضهم البعض...
    Yüksek sosyeteden insanlar Millcote'de yaşıyorlar, buradan 10 mil uzakta. Open Subtitles وهم يعيشون على بعد عشرة أميال من هنا
    Birçok Tanrı var, ve içimizde yaşıyorlar. Open Subtitles هناك الكثير ، وهم يعيشون بيننا
    Ne kadar zamandır burada yalnız yaşıyorlar? Open Subtitles هل هي هنا ؟ منذ متى وهم يعيشون لوحدهم ؟
    Gerçekten oyuncu evlerinde yaşıyorlar. Open Subtitles وهم يعيشون فعلا في منازل اعبة.
    Eski karımla yaşıyorlar. Open Subtitles وهم يعيشون مع زملائي السابقين.
    ve fakirlik sınırının altında yaşıyorlar. TED وهم يعيشون تحت خط الفقر
    Kuzey Atlantik gerçek balinaları ise soyu tükenme tehlikesine en çok sahip tür olarak listeleniyor çünkü onlar kentsel balinalar; Kuzey Amerika'nın yani ABD ve Kanada'nın doğu kıyısında yaşıyorlar, kentsel zorluklarla başa çıkmak zorundalar. TED ولكن فصيلة حيتان الحق الشمالية صنفت كأكثر الأنواع المهددة بالانقراض على كوكب الأرض اليوم لأنها الحيتان في تلك المناطق قريبة من اماكن تواجد البشر ، وهم يعيشون على طول الساحل الشرقي من أمريكا الشمالية ، الولايات المتحدة وكندا ، ويتعين عليهم التعامل مع أمراض تلك المناطق الحضرية.
    Orman kanunlarıyla yaşıyorlar. Open Subtitles وهم يعيشون على قانون الغاب
    Peraneceler, onlar utanç içinde yaşıyorlar. Open Subtitles فان peraneces ، وهم يعيشون في العار.
    10 civarı üyeden oluşan aileler halinde yaşarlar. Open Subtitles وهم يعيشون في مجموعات العائلية
    Sessizlik içinde yaşarlar. Open Subtitles وهم يعيشون في صمت.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more