| Endişemiz şu ki, Yapay zeka yapabilmek gerçekten zor. | TED | وهنا يكمن القلق: حيث إن جعل الذكاء الصناعي ذكاءً فائقًا يمثل تحديًا صعبًا للغاية. |
| Olay şu, bayan araştırdığımız silahlı soygundan 1 hafta sonra siz de polise ihbarda bulunmuşsunuz. | Open Subtitles | وهنا يكمن الشيء ، آنسة اتصلت برجال شرطة عن عملية سطو مسلح بعد أسبوع واحد نحن نحقق في الامر. |
| En iyi haber de şu; | Open Subtitles | أوه، نعم، والانتظار، وهنا يكمن أفضل جزء: |
| Mesel şu, eğer Raja'nın isteğini Walter Larson'a iletemezsek sadece beni değil, seni de öldürecek. | Open Subtitles | وهنا يكمن شيء. إذا لم نحصل على مطالب رجا لوالتر لارسون، انه ليس ستعمل قتل فقط لي. |
| İşin ilginç kısmı şu: | TED | وهنا يكمن الجزء الأكثر إثارة للاهتمام. |
| Ama kilit nokta şu: şimdi anladığımız bu manipülasyonlar kalbin binlerce yıl boyunca barındırdığı inanılan duygusal hayata gösterilen dikkatle tamamlanmalı. | TED | لكن وهنا يكمن مربط الفرس: فتلك التلاعبات، التي يمكننا اليوم فهمها، يجب تكملتها بالانتباه إلى الحياة العاطفية التي كان يعتقد، منذ آلاف السنين، أن مقرها القلب. |
| Olay şu, bu teşkilatın yasal danışmanını görmek istiyorum. | Open Subtitles | وهنا يكمن شيء... ما نحتاج الى القيام به هو أريد أن أرى الوزارة المستشار القانوني في الوقت الحالي |
| Garip olansa şu. | Open Subtitles | وهنا يكمن الشيء الغريب |
| Gerçek şu ki Bay Brody... kararımın geri çevrilmesinden hoşlanmam, hatta nefret ederim. | Open Subtitles | (وهنا يكمن الشيء ،سيد( برودي أنا لا أحب أن أعكس الحكم في الواقع ، أنا أكره ذلك |
| Mesele şu. | Open Subtitles | وهنا يكمن الشيء. |
| Asıl soru şu ki, gerçek bir ajan gibi davranabilir misin? | Open Subtitles | : وهنا يكمن السؤال الرئيسي |
| Barry ile ilgili bilmen gereken şey şu. | Open Subtitles | وهنا يكمن شيء عن باري. |
| Barry ile ilgili şey şu. | Open Subtitles | وهنا يكمن شيء عن باري. |
| Durum şu. | Open Subtitles | وهنا يكمن شيء |
| Olay şu. | Open Subtitles | وهنا يكمن شيء. |
| Olay şu. | Open Subtitles | وهنا يكمن شيء. |