gerçekten kolay olan yapabileceğimiz bir şey başkasının bilgisini paylaşmadan önce izin istemektir. | TED | ولذلك يمكننا القيام بأمر واحد وهو حقاً سهل للغاية وهو فقط طلب موافقة الطرف الآخر قبل مشاركة معلومات تخصه. |
Şey, üç hafta oldu... ve cevap vermediniz... ve bu gerçekten önemli... | Open Subtitles | مضت ثلاثة أسابـيع، وأنتي لم تردين وهو حقاً مهم.. |
Kıç tekmeleme, adam öldürmeden sorumluydu ve gerçekten ne zaman ondan övünsem hoş karşılamaz ama inanılmaz ötesidir. | Open Subtitles | كان المسئول عن القتل أولا ثم طرح الأسئلة وهو حقاً لا يحب أن أتفاخر به ولكنه بيضة ممتازه |
Ama ikinci cevap, ki bu küçük kızlara gerçekten söylemek istediğim şeydir, "Neden? Biliyor musunuz? | TED | ولكن الإجابة الثانية، وهو حقاً ما أريد قوله لهؤلاء الفتيات الصغيرات، "لماذا؟ كما تعلمين؟ يمكنك أن تكوني أي شيء. |
Sistem buna izin veriyor, çünkü belirsizliğin yeni bir şekli ile karşı karşıyayız, ki bu boyutta bir veri tabanı için gerçekten yeni bir şekil. | TED | يجب أن يسمح النظام لذلك، لأن علينا أن نتعامل مع نموذج جديد من عدم اليقين، وهو حقاً جديداً لهذا النوع من قواعد البيانات العملاقة. |
Büfe işi olurdu, ve krebin içine ne koymak istiyorsan onu koyarsın. ve onlar gerçekten çok iyidir. | Open Subtitles | ربما هو ما تحتاجه وهو حقاً رائع |
Ve o gerçekten hokey ve buz patenini seviyor, ve ben de bunun bir parçası olmak istedim. | Open Subtitles | - وهو حقاً يحب التزلج و الهوكي, و أنا أنا أنا فقط أردتُ أن أكون جزءاً من عالمه |
gerçekten çok garip bir yapı. | TED | وهو حقاً تكوين عجيب. |
Çünkü bu icraatı arkadaşım Charlie için yapıyorum ve o, beni gerçekten yavaşlatıyor. | Open Subtitles | بسبب اني كنت افعل ذلك الشيئ مع صديقي (تشارلي) وهو حقاً احبطني |
Ve o gerçekten iyidir. | Open Subtitles | وهو حقاً جيد |