"وهو شيء" - Translation from Arabic to Turkish

    • ve bu
        
    • bir şey
        
    • Ki
        
    Nadiren telaffuz edilse de başkasının hayatını almakta bir güç yatar ve bu dünyadaki hiçbir şey bununla boy ölçüşemez. Open Subtitles وهو شيء واضح جدا ولكن هناك قوة في اخذ حياة شخص اخر ولايمكن مقارنتها بأي شيء اخر في هذا العالم
    Size şunu arzetmeliyim Ki bütün bunlar sadece mümkün değil aynı zamanda yapılıyorlar da ve bu son derece iyi bir şey. TED انا لا اقول لكم ان كل ما ذكرته هو أمرٌ ممكن .. بل هو حقيقي ويحدث في عدة مدن من حولنا وهو شيء رائع حقاً
    Ancak bu şekilde dışarıdan yardım almak hiçbir zaman planın bir parçası değildi ve bu hâlâ egomun mücadele ettiği bir şey. TED لكن طلب المساعدات كتلك لم يكن جزءا من الخطة وهو شيء مازلت أتصارع عليه في داخلي،
    İlk kaybolmadan bu ana kadar... Ama pek bir şey de yok. Open Subtitles كلّ ما لدينا حتى الآن منذ الحالة الأول، وهو شيء قليل بالطبع.
    Travma yaşaman çok normal. Utanılacak bir şey yok bu konuda. Open Subtitles من الطبيعي الشعور بالصدمة، وهو شيء لا يجب أن تخجل منه
    Daha önce söylediğimi tekrar söyleyeceğim Ki bunu sen söyleyemezsin. Open Subtitles ما قلته آنفاً سأقوله مجدداً وهو شيء لا تستطيعين ترديده
    Son iki yılda, açık veri portalımıza şehir 1.000 veri seti sürdü ve bu oldukça harika. TED في السنتين الماضيتين نشرت المدينة 1000 مجموعة بيانات متاحة على بوابة إلكترونية مفتوحة، وهو شيء رائع جداً.
    Kendileri gibi oluyorlar ve bu çok güzel. TED فقد ميَّزوا أنفسهم عن الآخرين بالإبداع وهو شيء جميل.
    ve bu o kadar şaşırtıcı bir şey Ki belki bu örtüyü kaldırdığımda nefesinizin kesilmesi uygun olabilir. TED وهو شيء صاعق و مذهل جدا إلى درجة أنه أعتقد عند رفع الستارة عنه سيكون من المناسب اظهار قدر كبير من الاندهاش.
    Tesisteki tüm adamlarımız yokoluyor ve bu seninle ilgili. Open Subtitles شعبنا يختفي في جميع أنحاء القاعدة وهو شيء متعلق بك
    ve bu her zaman bütün seçimlerini yönlendiren birşeydi. TED وهو شيء لطالما تحكم في خياراته.
    Ayrıca, keşfedilen başka bir şey de bir çok araştırmacılar tarafından Emory ve Davis ve başka yerlerde, merhamet bağışıklık sistemimizi geliştirir. TED وهو شيء تم اكتشافه من قبل العديد من الباحثين في جامعة أموري في منطقة دافيس .. ان التعاطف يقوي جهاز المناعة
    Bu, sınıfımızda geliştirdiğimiz, hangi riskleri almaya istekli olduklarını planladıkları, esasen eğlenceli bir şey. TED وهو شيء ممتع قمنا بتطويره في الفصل حيث يقومون برسم المخاطر المستعدين للقيام بها.
    Fiziksel olarak müdahiller, onun söylediklerine fiziksel olarak tepki veriyorlar, Ki bu gerçekten müthiş çünkü o zaman seyircinin avucunun içinde olduğunu hissedersin. TED إنهم مندمجين بأجسادهم تمامًا. إنهم يستجيبون جسديًا لما يقوله، وهو شيء رائع حقًا، لأنك تعرف وقتها أن الجمهور بين يديك.
    2011'de Watson bu iki kişiyi bilgi yarışmasında yendi, Ki bu satranç oynamaktan daha zordur bilgisayar için. TED في 2011، هزم واتسون هذان البشريان في جاباردي، وهو شيء أصعب للحاسوب في اللعب من الشطرنج.
    Her kabı kullandığında temizliyor, Ki bu yapmaya can attığım bir şey değil ve onun hayatını da en az benimki kadar kolaylaştırıyor. TED في كل مرة يستخدم قطي الصندوق، يقوم بتنظيفه، وهو شيء لا أنوي القيام به، وهو في الحقيقة يجعل حياته أفضل، وحياتي أيضًا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more