"وهى" - Translation from Arabic to Turkish

    • ve o
        
    • o da
        
    • onu
        
    • en
        
    • onun
        
    • kadın
        
    • kız
        
    • ise
        
    • - Ve
        
    • olan
        
    • O ve
        
    • biri
        
    Onunla konuşmaya çalışırken Londra Kulesi'nde doğduğumu söylemiştim ve o bana inanmıştı. Open Subtitles استطيع ان اقول لها اننى وُلدت فى برج لندن وهى سوف تصدقنى
    Burada düzeltmeler ve takımlar vardır. Hatta, bu süreç içerisinde bilindik yaratıcı büyük mimarın skeçleri ve o skeçi hayata geçiren adamlarını artık görmüyoruz. TED وهى اشياء دخيلة ولها اتباعها في الواقع, لا يمكننا ان نرى خلال هذه العملية الابداع التقليدي للمعماري القدير والرسوم المبدئية التى يقوم اتباعه بتنفيذها
    Evet, anlaşmaya uydum. o da uydu, görüldüğü gibi. Open Subtitles حسناً ، نفذت الصفقة وهى أيضاً ، على ما يبدو
    Orada yatarken onu canlandırabiliyorum, gözleri kapalı, yavaşça nefes alıyor Open Subtitles يمكننى ان اتصورها وهى راقدة هناك عيناها مغلقتين وتتنفس برقّة
    Iste bu Buyuk Yakinsama. ve bu sizin hayatinizin en buyuk hikayesi. TED هذا يُسمى بإعادة الإلتقاء أو التجمع، وهى القصة الأكبر فى تاريخ حياتكم.
    Bir dağı aşındırmakta suyun üstüne hiçbir şey yoktur onun sırlarını meydana çıkarır. Open Subtitles لا يوجد فى روعة المياه وهى تحفر فى الجبال و تفضى بأسرارها لكى
    Bana, benden bezdiğini ve bunaldığını, diğer kadın olayının doğru olduğunu, herhangi bir şey ifade eden tek şeyin o kadın olduğunu söyledi. Open Subtitles وقال لى انه قد ملّ منى, وانه يشعر بالغثيان تجاهى, وان أمر المرأة الأخرى صحيح وهى الوحيدة التى تعنى له شيئا
    O orada ne olacağını bilmiyor, kız da kendi konuşmasını bilmiyor, Open Subtitles إنه لا يعرف ما يحدث هناك وهى لا تعلم أنه مخطط
    Toby ile çok yakınızdır ve o sezgisel algısı çok iyi olan genç bir bayandır. Open Subtitles انا و توبى متقاربتين جدا وهى فتاة ذات حدس شديد
    - Bayan Bates senin gerçek annendi ve o öldü. Open Subtitles أمك ميتة السيدة بيتس كانت أمك الحقيقية وهى ميتة
    Ben sadece kız arkadaşına bir öneri de bulunuyordum ve o bunu düşünüyor. Open Subtitles اقترحت على صديقتك نفس الاقتراح وهى تفكر فى الأمر
    Her gün yürürdük ve ben ağaçtaki bir maymun gibi hızlı konuşurdum ve o da pin pon, karides ve annemin cennete gidişi hakkında anlattıklarımı dinlerdi. Open Subtitles كنا نتمشى كل يوم وكنت أثرثر كقرد على الشجرة وهى تستمع لكلامى عن الـ بينج بونج وصيد الجمبرى
    Evet, anlaşmaya uydum. o da uydu, görüldüğü gibi. Open Subtitles حسناً ، نفذت الصفقة وهى أيضاً ، على ما يبدو
    Teyzem Minerva'dan başka kimsem yok. o da 75 yaşında ve sağır. Open Subtitles لايوجد لدىّ اى احد ماعدا عمتى مينرفا وهى عجوز فى ال 75 وصماء
    Bombayı koyan kadını gördüm, o da Salvano'nun avukatıylaydı. Open Subtitles رأيت الفتاة التى وضعت القنبلة وهى اللى كانت بصحبة محامى سالفانو.
    Kocası vaktini fahişelerle geçirmek istiyor diye neden onu diri diri gömelim? Open Subtitles لماذا نقتل المرأة وهى على قيد الحياة إذا كان زوجها يُفضِل العاهرات؟
    en önemli çizimlerden biri gezegenlerin hangi tarihte ne pozisyonda olduğunu gösteren çizimdi. Open Subtitles وفي واحدة من أهم الرسومات وهى التى كنت أسجل فيها مـواقـعـهـم مقابل التــاريخ
    Hayır, onun babasısınız ve sizi çok ama çok seviyor. Open Subtitles لا , أنت والدها وهى تُحبك كثيراً وأنت تفتقدها كُليتاً
    Bu kadın muhtemelen başka bir yerde başka bir hizmetçilik işi bulmuştur ve yatıyordur. Open Subtitles ربما استطاعت ان تلتحق بالعمل كمدبرة منزل فى مكان ما وهى تختبئ هناك
    Baba, birkaç kağıt imzalayacaksın, ve kız çekip gidecek. Open Subtitles إستمع، ياأبى، ستُوقع على أوراق قليلة وهى سترحل
    Ben kilise için, o ise Piskopos Rushman için çalışıyordu. Open Subtitles كنتُ فتى للمذبح وهى كانت تقوم بأعمال لصالح القس "رشمان"
    - Ve bunların hepsi senin aldığın " Journal du Globe" gazetende yer alıyor Open Subtitles وهى فى جورنال دى جلوب الجريده التى تمتلكها الان
    Ormanda olan birşey. Hepimizde var. bende, onda, Erica da... Open Subtitles شىء ما من الأدغال لقد نالنا جميعاً أنا وهى وإريكا
    O ve ben biliyorduk ki, eğer vurmasaydım, annemi öldürecekti. Open Subtitles أنا وهى كلانا نعرف أنه لو لم أفعل كان سيقتلها،

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more