Ulusal haberlerdeki Watergate duruşmalarından, okulu bunu karşılayamadığı için projektör kiralamak zorunda kalan öğretmene kadar, Harvey, çok ciddi bir siyasal reformun gerekli olduğunu gördü. | TED | بدءاً بجلسات استماع ووترغيت على الأخبار الوطنية، إلى المُدرسة التي اضطرت لاستئجار جهاز عرض لأن مدرستها لم تستطع شراء واحد، رأى هارفي ضرورة لإصلاح سياسي. |
İyi akşamlar. Watergate Skandalı'ndaki, son gelişmeleri sizinle paylaşacağız. | Open Subtitles | سيكون لدينا المزيد من التطورات في قضية تنصت ووترغيت. |
Yeni Watergate olabilir. Kitaba konu olabilir. | Open Subtitles | قد تكون ووترغيت المقبلة قد تؤدى الى كتاب |
Gazetelere güvenmiyorsun çünkü Watergate konusunda yalan söylediklerini düşünüyorsun. | Open Subtitles | لا تثقي في الجرائد لأنك تعتقد لأنك تعتقد بأنهم كذبوا بشأن فضيحة ووترغيت |
Watergate'ten ve süren yozlaşmadan sonra bunu karşılayamayız. | Open Subtitles | بعد ووترغيت وكل ذلك الفساد الذي يجري، لم نعد نستطيع تحمل ذلك |
Watergate'taki birkaç odayı istifade etmeleriyle birlikte onu haşlarlardı. | Open Subtitles | أعني ، إنهم أفحموه على النار للتنصت على عدة غرف في ووترغيت. المترجم: |
Küba füze krizi, John F. Kennedy suikasti, Sivil Hakları hareketi, ırksal ayanklanmalar, Vietnam savaşı, Martin Luther King suikasti, Bobby Kennedy suikasti, Watergate skandalı. | TED | أزمة الصواريخ الكوبية ، قتل جون كينيدي، حركة الحقوق المدنية ، اعمال الشغب العرقية، وحرب فيتنام ، قتل MLK ، وقتل بوبي كينيدي ، ووترغيت |
Bilinenin aksine, Richard Nixon, Watergate skandalı için hiç suçlanmadı. | TED | وخلافًا للاعتقاد الشائع، لم يُدان (ريتشارد نيكسون) عن فضيحة ووترغيت. |
Çünkü insanlar Watergate skandalını ve Vietnam'ı daha yeni atlattı. | Open Subtitles | لأن الشعب قد تعافى لتوه من فضيحة "ووترغيت" و "فيتنام" ، اتفقنا ؟ |
Watergate'nin tekrarı! | Open Subtitles | انها ووترغيت في جميع أنحاء مرة أخرى |
Egil "Bud" Krogh, Watergate skandalına yol açan haneye tecavüzleri hoş karşıladı. | Open Subtitles | واتهم ايغل "براعم" كروغ في فضيحة ووترغيت. |
Watergate kadar büyük bir haberi en büyük rakibimin ellerine vererek kendini cesur ve kahraman gibi gördüğünü biliyorum ve Daily Planet bu haberi yayımladığında orada güzel bir mevkiye geleceğini ve nihayetinde senin bu girişkenliğini takdir edeceğimi ve tekrar buraya gelmen için yalvaracağımı düşündüğünü biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعلم أنك ترين نفسك كبطلة مقدامة الذي نشر قصة كبيرة مثل ووترغيت ومن ثم أعطائها لأكبر منافس لي وأنا أعلم أنكِ تفكرين أنه بمجرد ان تنشر صحيفة ديلي بلانت القصة |
Watergate'den daha fazla sükse yaparız. | Open Subtitles | سنكون في الصفحة الأولى لشهور، وسيكون لدينا سبق صحفي أكثر من(ووترغيت) |
Watergate özel savcısı,Archibald Cox | Open Subtitles | طرد الرئيس المدعي العام المسؤول عن قضية (ووترغيت) السيد (أرتشبالد كوكس) |
ve Watergate skandalına karıştıklarına inanılıyor. | Open Subtitles | ويُعتَقَد أنها تتضمن نقاشات حول فضيحة (ووترغيت) |
Burada Watergate de su tesisatçıları ile birlikte çalışırdı | Open Subtitles | والآن يظهر فجأة كونه يدير مهزلة (ووترغيت) هذه |
Watergate araştırmaları Nixon'a zarar vermiş görünmüyor... anlamlı şekilde. | Open Subtitles | أن تحقيقات (ووترغيت) قد أثرت على (نكسون) سياسياً بأية طريقة تُذكَر |
Tepkiniz nedir James McCord'ifadesine... Yüksek rütbeli Beyaz Saray memurları Watergate hırsızlığına karıştı mı? | Open Subtitles | بأن مسؤولين من مستوى عالٍ في البيت الأبيض متورطون في اقتحام (ووترغيت)؟ |
Gizlice Watergate'te olmasaydın ,biz bu karışıklıkta olmayacaktık. | Open Subtitles | لو كنتَ بهذه القدرة على التسلل في (ووترغيت)، ما كنا لنتعرض لكل هذه الفوضى |
Senato şok oldu bunun ortaya çıkmasıyla John Dean... gizli olarak gönderiyor F.B.l. raporlarını Watergate üzerindeki. | Open Subtitles | مجلس السناتورات بكشفه عن أن (جون دين) كان يتلقى تقارير سرية حول (ووترغيت) |