"ووجدت" - Translation from Arabic to Turkish

    • buldun
        
    • buldum
        
    • gördüm
        
    • bulmuş
        
    • buldunuz
        
    • baktım
        
    • öğrendim
        
    • bulup
        
    • buldu
        
    Paine'ni buldun, onu yumruklayıp öldürdün. Cesedi nehre götürdün. Open Subtitles ووجدت بيين, وضربته, وقتلته وأخذت الجثة الى النهر
    Her neyse, enerji değişimini takip ettin, cesedi buldun. Open Subtitles على أية حال ، غالباً ما ستكون قد تعقبت النشاط الصدعي ووجدت الجثة
    Ben kendi kişisel cevabımı size göstermiş olduğum eski çağ çizgi romanlarda buldum. TED ووجدت إجابتي الشخصية عن هذا التساؤل في تلك الرسومات الأثرية التي عرضتها لكم.
    O gece samimi olmaya başladık ve kendimi ondan hoşlanmaya başlarken buldum. Open Subtitles انهينا تلك الليلة , بتعاطينا للحشيش معا ووجدت نفسي منجذبا لها بشدة
    Metalin moleküler yapısında süreklilik arz eden bazı izler gördüm. Open Subtitles ووجدت نمط متكرر مع إنكسار على سطح وحيد مما يعني
    Hizmetçi 1 saat kadar önce gelmiş ve cesedi bulmuş. Open Subtitles جاءت جارية فيها حوالى قبل ساعة ووجدت الجسم
    Hiç masa düzenlerken kendinizi çatalları nereye koyacağınızı düşünürken buldunuz mu? TED هل سبق لك أن ساعدت في تهيئة الطاولة ووجدت نفسك متسائلاً أين تضع الشوكات؟
    MapQuest ten baktım. Bardan buraya gelmek sadece 6 dakika sürüyor. Open Subtitles تفقدت الخريطة ووجدت أنه ستّ دقائق للوصول من هناك إلى هنا
    Bir araştırma sonucu, İngiltere kralı 8. Henry'nin evinde sadece 7.000 parça olduğunu öğrendim. TED وقد قمت ببحث ووجدت أن ملك إنجلترا، هنري الرابع، كان لديه 7000 قطعة فقط في بيته.
    Parayı aktardığı hesapları buldun. Open Subtitles وجدت المال ووجدت الحسابات التي نُقلت إليها الأموال
    Düğününden bir gün sonra uyandığında, deli bir kadınla evli buldun kendini. Open Subtitles لقد استيقظت من نومك في الصباح .. الذي يلي الزفاف ووجدت نفسك متزوجاً من امرأة مجنونة
    Evi altüst ettin ve kayıt cihazını buldun. Open Subtitles قلبت المكان رأساً على عقب ، ووجدت مُسجل المُكالمات.
    Seri katili yakaladın ve hırsızları buldun Open Subtitles قد قبضت على القاتل المتسلسل، ووجدت اللصوص
    Ormana geri döndün ve kamyon ortalıkta yoktu ama bıraktığın notu buldum. Open Subtitles رجعت الى الغابة ووجدت الشاحنه قد اختفت ولكن وجدت الورقه اللتي تركت
    Park yerinden ana yola doğru giden kan izleri buldum. Open Subtitles ووجدت قطرات دم تقود إلى موقف السيارات تجاه الطريق الرئيسي
    Kemikteki dokuyu kaldırdım ve bir mantar buldum. Tuhaf değil. Open Subtitles .ــ أزلت الأنسجة من العظام ووجدت فطر ــ ليس غريبا
    Geri döndüğümde, iki çocuk gördüm, sekiz ve on iki yaşında, bilgisayarda bir oyun oynuyorlardı. TED إذاً رجعت الى هناك، ووجدت هذين الطفلين، ثمانية أعوام و 12 عام، كانا يلعبان لعبة على الحاسوب.
    Bunu araştırdım ve yaygın bir problem olduğunu gördüm. TED بحثت حول هذا ووجدت أن هذا كان مُشكلة واسعة الانتشار.
    Hemşirelerden biri Kurt'un kıyafetlerinin arasında bunu bulmuş. Open Subtitles واحدة من الممرضات كانت تتفحص ملابس كيرت ووجدت هذا
    Karınızı parka götürdünüz ve kuytu bir köşe buldunuz. Open Subtitles لقد أخذت زوجتك الي المتنزه ووجدت مكان منعزل
    Mali kayıtlarına baktım ve en az 12 tanesini satın almış. Open Subtitles بحثت في سجلاته المالية ووجدت دليلاً عن شراءه 12 على الأقل
    Çok şey öğrendim ve gerçekten çoğu insan gibi sekiz saat derin uykuya ihtiyacım olduğunu öğrendim. TED تعلمت الكثير، ووجدت أنني أحتاج فعلاً، كمعظم الناس، إلى ثماني ساعات من النوم.
    Ne, yıllığımı bulup eski erkek arkadaşımın resmini mi aldın? Open Subtitles هل وجدت كتاب السنوية لمدرستي الثانوية ووجدت صورة حبيبي بالمدرسة؟
    Sonunda aradığı yeri buldu, oraya gitmeye karar verdi ve gitti de. TED ووجدت المكان وقررت الذهاب إليه، وذهبت إليه.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more