"ووسادة" - Translation from Arabic to Turkish

• yastık
• yastıklar
• yastığı

Sana çiçek aldım, yumuşacık yastık ve güzel, dinlendirici bir oda ayarladım.
أحضرت لك زهوراً ووسادة مزغبة وغرفة خاصة باعثة على الاسترخاء

Vitamin alman lazım, ilaç içmen lazım, güzel bir yastık lazım.
تحتاجين لفيتامينات، وأدوية، ووسادة لطيفة

Acele et. Bir battaniye ve yastık getirin.
أسرعوا الآن، أحضروا بطانية ووسادة

Tek istediğim şey sıcak bir küvet ve yumuşak yastıklar.
كل ما أريده حقا، حمّام دافئ ووسادة طرية.

Hiçbir şey, görüntülü CD çalar ve yolcu hava yastığı kadar güzel özür dileyemez.
لاشيء يوحي بالأسف مثل مشغل أقراص رقمية ووسادة هوائية للسيارة

- Bir battaniye ve yastık alabilir miyim?
هل لي ببطانية ووسادة رجاءاً طبعاً

Çarşaf ve yastık alıp geleceğim.
سأعود حالا ببعض الشراشف ووسادة

Sıcacık bir ateş, yeni çoraplar, kaz tüyü yastık, sıcak yaz gününde serin esinti.
مدفأة, وجوارب جديدة ووسادة صغيرة ونسيم رقيق في يومٍ صيفي...

Annemin gümüş çerçeveli bir resmi... ve Atlantic City'den gelen hediye bir yastık.
وصورة لوالدتي داخل إطار فضي (ووسادة تّذكارية من (أتلانتيك سيتي

Sana battaniye getireyim. yastık.
سأجلك لك بطانية، ووسادة.

Araba koltuğu, yastık.
مقعد سيارة, ووسادة.

Ve kabarık bir yastık.
.ووسادة ريشية

Gidip bana göz bandı ve boyun yastığı al da yola koyulalım.
اذهب وأحضر لي غطاء عيون ووسادة سيارة وبعد ذلك (سننطلق=نضرب) في الطريق

Nicolas, gitmeden içkiler için yemek için tatlı için yastığım için ve Deke'in yastığı için bir kez daha teşekkür etmek isterim.
ويا (نيكولاس) قبلما تذهب، أودّ فقط شكرك على الشّراب، والعشاء، والحلوى. وسادتي، ووسادة (ديك).