"ووضعناها" - Translation from Arabic to Turkish

    • koyduk
        
    • koyarsak
        
    Hoş görünmesi için çelik levhayı kestik ve ateşin önüne koyduk bu böyle fotoğrafladık. TED لكن لجعلها مستساغه نقشناها على الحديد ووضعناها اما النار وصورناها كما تشاهدون.
    Ve biz onları koyduk ve hemen gördüğümüzün yenilik dalgaları olmasıdır. TED ووضعناها معاً , وما تُشاهدونه فوراً أنه يُوجد أمواج وأمواج من الإستحداث
    Onlara mektup yazdık, kutulara koyduk ve hediyeleri elimizle teslim etmek ve samimi aktivizm gerçekleştirerek onlarla tartışabilmek için yıllık genel kurula gittik. TED وكتبنا إليهم الخطابات ووضعناها في الصناديق، وذهبنا إلى الجمعية العمومية السنوية لتسليم الهدايا وتحقيق هذا النوع من النشاطات العاطفية حيث أجرينا مناقشات معهم.
    Ancak standart sıralama algoritmasını hızlandırıp saniyeler içinde DNA testi yapacak bir cihaza koyarsak o zaman işe yarar. Open Subtitles الأمر سينجح فقط لو عززنا خوارزميّة التسلسل المعياريّة، ووضعناها في جهاز يفحص الحمض النووي في ثوانٍ.
    Bir et dondurucu alıp depoya koyarsak birini öldürdüğümüz zaman ben acıktığımda ondan parçalar koparırız. Open Subtitles ماذا إن اشترينا ثلاجة لحم ووضعناها في المخزن وعندما نقتل أحدهم يمكننا فقط أن نقص قطعاً منه عندما أريد أن آكل، لا مزيد من الإهدار.
    Onu alıp diğerlerinin yanına koyduk. Open Subtitles اخذناها إلى الميناء ووضعناها معَ الأخريات
    Ve böylece başka çılgın bir deney hazırladık, çünkü bu larvaların kokularını topladık ve bez parçalarına koyduk, ve sonra olağanüstü bir şey yaptık. TED و لذلك أعددنا تجربة مجنونة أخرى، لأننا جمعنا رائحة تلك اليرقات، ووضعناها فى قطع من القماش، و بعد ذلك فعلنا شيئا غير عادي.
    Bütün eşyalarını toplayıp, depoya koyduk. Open Subtitles جمعنا كل أشياءك ووضعناها في المستودع.
    Biz de bir balık alıp, barın havalandırmasına koyduk. Open Subtitles لذا أخذنا سمكة ووضعناها في رصيف حانتها
    Sonra bu yüz dolarlık banknotları aldık, ve göz gezdirip tüm bireysel katkıları görebileceğiniz TenThousandsCents.com adı verilen web sitesine koyduk. TED وهكذا أخذنا هذه الورقة من فئة المائة دولار، ووضعناها على موقع يدعى TenThousandsCents.com حيث يمكنك التصفح ومشاهدة المساهمات الفردية.
    - Kanıta ihtiyacımız olduğunu düşündük o yüzden de Joe ile beraber bir kamera aldık, daha çok Joe ve benim yatak odama koyduk ve Bianca'nın bize asılmasını sağlamaya çalıştık sırf sen de görebil diye. Open Subtitles - فكرنا فى إيجاد دليل - لذا أنا و(جو) أخذنا كاميرا جو) السبب) ووضعناها فى غرفتى
    Ve bunu yaptık. Şimdi domuzdan bir bağdokusu aldık-- genç, sağlıklı büyük bir doku, ve bunu FDA onaylı çalışmada 10 hastaya koyduk, ve hastalarımızdan bir tanesi 3 tane Kanada Profosyonel Gezicilik şampiyonluğu kazandı -- kendi dediği şekilde, domuz ayağı üzerinde. Yani biliyoruz ki bu işe yarayabilir. TED والذي قمنا به اليوم هو اننا أخذنا اوتار من حيوان الخنزير يكون شابا وصحيا وناخذ اوتار كبيرة ووضعناها في 10 مرضى - بموافقة هيئة الغذاء والدواء الامريكية وواحد من الذين عالجناهم حصل على ثلاث بطولات في مسابقة تزلج الهضبة في كندا على قدمه " التي استخدم فيها اغشية الخنزير " لذا نحن نعي اننا يمكننا القيام بذلك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more