Çocuklarımın normal dünyanın bir parçası olması için,yapabileceğim her şeyi yapmak Benim işim. | Open Subtitles | ووظيفتي هي أن أعمل كل ما فى وسعي حتي ينشأ الأطفال بشكل طبيعي |
Benim işim, uzaydaki nesnelerin hareketlerini araştırmak ve tahmin etmek. | TED | ووظيفتي هي دراسةُ وتوقّع حركةِ الأجسامِ في الفضاء. |
Potansiyel kurbanlarını da arz ettiği tehlikeden korumak Benim işim. | Open Subtitles | ووظيفتي هي حماية الضحايا المحتملين له من خطره. |
Ve Benim işim çoğunuz gibi bir şey yanlış gittiğinde onu nasıl düzeltileceğine bakmaktansa, çok sayıda farklı türdeki hayvanları incelemek ve her şey olması gerektiği gibi gidiyorken dokularının ve organlarının nasıl çalıştığını anlamak. | TED | ووظيفتي هي النظر في الكثير من الأنواع المختلفة من الاحياء ومحاولة فهم كيف تعمل اعضاؤها وأنسجتها عندما يكون كل شيء على ما يرام, بدلاً من محاولة فهم كيف يمكن اصلاح الاشياء عندما لا تعمل, كالكثير منكم. |
ve görevim kurtuluşumun anahtarı cezamı doldurmamdaki... yeteneğimde yatıyor. | Open Subtitles | رقمي هو 45472 ووظيفتي هي إيجاد الطريق للبقاء حيا وهي قدرتي على إمضاء الوقت |
O para Kinaho kabilesine ait ve Benim işim de o parayı sağlama almak. | Open Subtitles | ذلك المال يعود لقبيلة "كيناهو" ووظيفتي هي المحافظة على ذلك المال |
Benim işim de doğruyu söyleyip söylemediğini öğrenmek. | Open Subtitles | ووظيفتي هي أن اعلم بأنك تقول الحقيقة |
Benim işim de doğruyu söyleyip söylemediğini öğrenmek. | Open Subtitles | ووظيفتي هي أن اعلم بأنك تقول الحقيقة |
Benim işim de seni oraya götürmek. | Open Subtitles | ووظيفتي هي أن أجعلك تذهب |
- Benim işim de Laura'nın katilini bulmak. | Open Subtitles | ووظيفتي هي إيجاد قاتل (لورا)، لذا إذا لم تُمانع، وحتى لو مانعت، |
Ve Benim işim onun kişiliği ile değil cerrahi becerileriyle alakalı. | Open Subtitles | ووظيفتي هي مهاراته الجراحية، |
Benim işim de onları korumak. | Open Subtitles | ووظيفتي هي حمايتهم. |
Benim işim hastalarımı gözetmek. | Open Subtitles | ووظيفتي هي الدفاع عن مرضاي |
Onlar bilinmeyen bir türün vahşi çiçekleri-- (Gülüşmeler) Benim işim onlara faydalı bir çevre sağlamak, ev işleriyle onları güçlendirmek ve onları sevmek, ki böylece diğerlerini sevsinler ve sevilsinler, üniversite, meslek ve kariyer onlara kalmış. | TED | بل أزهار برية من جنس ونوع مجهولين - (ضحك) ووظيفتي هي توفير بيئة مغذية، لتقويتهما من خلال الأشغال المنزلية وأحبهما حتى يُحبا الآخرين ويتلقيا الحب والجامعة والتخصص والمهنة، ذلك متروك لهم. |
Bu davada savcıyım ve görevim size, Max Keenan'ın FBI Müdür Yardımcısı Robert Kirby'i öldürdüğünü kanıtlamak. | Open Subtitles | أنا المدّعية العامّة في هذه المحاكمة ووظيفتي هي أن أثبت لكم... أنّ (ماكس كينان) قد قتل نائب مدير المباحث الفيدراليّة (روبرت كيربي) |