"ووعدني" - Translation from Arabic to Turkish

• söz verdi
• söz vermişti

Yarın, saat dokuzda, onun evinde. Onunla konuştum. Sizi bekleyeceğine söz verdi.
غدا، في التاسعة في منزله لقد تحدثت إليه، ووعدني بأنه سيكون جاهزا

Promosyondan Teddy Sanders'i ara. Aradım ve üretim hattından Eylül'de ilk çıkanı size getireceklerine dair söz verdi.
اتصلت ووعدني بأن يمنحك اول هاتف بمجرد صدوره في سبتمبر القادم

Aradım ve üretim hattından Eylül'de ilk çıkanı size getireceklerine dair söz verdi.
اتصلت ووعدني بأن يمنحك اول هاتف بمجرد صدوره في سبتمبر القادم

Kimse zarar görmeyecek diye söz vermişti.
لقد قال أنه يحتاج للمال ووعدني ألا يتأذى أحد

Balayına oraya gideceğimize söz vermişti.
ووعدني أن نذهب إلى هناك لقضاء شهر العسل،

Bir gün tahtın benim olacağına söz vermişti.
ووعدني بأنه ذات يوم هذا العرش سيكون لي

Sonra bu adam geldi ve kız kardeşim için bana yardım edeceğine söz verdi.
وذلك الرجل أتى ووعدني بأن يُساعدني في موضوع أختي

Çiçekleri takım elbiseli, solgun suratlı bir adama bıraktım. Sana vereceğine söz verdi.
هذا غريب ، لقد تركتها مع شاب ذو وجه شاحبّ يرتدي حٌلّة جميلة ، ووعدني بأن يعطيكِ إياها

Gelecek müsabaka için birşeyler tezgahlayacağına söz verdi.
ووعدني في النقطه القادمه انه سوف يغش

Ona bebekten bahsettim ve değişeceğine söz verdi.
أخبرته بالطفل ، ووعدني بأنه سيتغبر

Bir kaç saat içinde döneceğine söz verdi.
ووعدني أن يعيدها في غضون ساعات

- Konuştum, o da daha iyi olacağına dair söz verdi, ama sadece daha da kötüye gitti.
- لقد فعلت ووعدني بتحسن الأمور ولكنها تسوء

Eğer bir şey öğrenirse bize haber vereceğine söz verdi.
ووعدني انه سوف يتصل بي ان علم شيء.

Hep söz verdi ama malı vermedi.
ووعدني، ووعدني ولم يفي بوعده

Bana konuştu, söz verdi.
لقد تحدَث معي ووعدني

Asla çıkarmayacağına söz vermişti.
ووعدني أنه لن يخلعها ابدا

Başımın belaya girmeyeceğine de söz vermişti.
ووعدني بأنني لن أقع في مأزق