"ووقعنا في" - Translation from Arabic to Turkish

• ve

Sen de egzotik dansözdün. Aşık olduk. Annen ve baban onaylamadılar.
وأنتِ كنتي راقصة إغراء ووقعنا في حب بعضنا وأبواكي قاما بمعارضتنا

Hayatımızın yaşanan kısmını çizecek... nerede aşık olduğumuzu ve buluştuğumuzu gösteren resim.
هذه الصورة ستكون ذكرانا .. لبقيّة حياتنا حينما التقينا ووقعنا في الحبّ

Hillary, Declan, Amanda ve ben bir bara gidip bir kavgaya karıştık.
هيلاري , داكلين , أماندا وأنا ذهبنا إلى حانة ووقعنا في شجار

Aşık olduk, yaşamın mucizelerine tanık olduk ve hastalığın acısına.
ووقعنا في الحب وقد شهدنا معجزة الحياة وألم المرض، أتفهم؟

Geçitten geçeriz, belaya bulaşırız, kurtuluruz ve eve döneriz.
لقد ذهبنا خلال البوابة, ووقعنا في المشاكل وخرجنا منها وعدنا للوطن

Dans kursunda tanıştık ve sonrasında birbirimize aşık olduk..
تقابلنا في دروس للرقص ووقعنا في حب بعضنا لاحقا

İşte şunlar oldu, harika bir kızla tanıştım birbirimize aşık olduk ve birlikte yaşayacağız.
حسنا ، هذا ما فاتك قابلت فتاة رائعة ووقعنا في الحب و سنكون سويا

Aşık olduk ve benimle evlenmek istedi ben de olmaz dedim üç ay sonra düşüncesini değiştirip karısıyla barışmak istedi ve boşanma davası süresince yardımımı istedi ben de yardım ettim.
ووقعنا في حبّ بعضنا، وأراد أن يتزوجني وقمت برفضه وبعد 3 أشهر تغيّر مافي قلبه ، وأراد أن يعود إلى زوجته

Yani eğer istiyorsanız, ilişkimin hikâyesinin kısa versiyonu şu: Bir sene önce bir tanıdığımla ben romantik aşk yaratmak için tasarlanan bir çalışma yaptık ve âşık olduk, hâlâ birlikteyiz ve çok memnunum.
إذن، إذا أردتم ذلك، النسخة القصيرة لقصة علاقتي هي التالية: قبل عام قمت أنا وشخص أعرفه بدراسة تهدف لخلق حب رومانسي، ووقعنا في الحب، ومازلنا معا، وأنا سعيدة جدا.

ve kendimizi tekrar aşk ateşinin içinde bulduk.
ووقعنا في حبّ بعضنا البعض مجدداً

Aşık olduk ve işi bıraktım.
ووقعنا في الحب، و إنسحبت من ذلك العمل

Sonra bir kaza oldu ve nehre yuvarlandık.
وقد حصل حادثاً ووقعنا في النهر

O gece kafayı bulmuştuk. Sonra bir kaza geçirdik ve Missy öldü.
كثرة الشراب أبعدنا عن صوابنا ووقعنا في حادث...

O tutulduğu yerden kaçtı ve ... biz aşık olduk.
هو هرب من مكان القبض ووقعنا في الحب..

Biriyle tanıştım... ve aşığız.
... قد قابلتُ شخصاً . ووقعنا في الحب

Tanıştık ve aşık olduk.
إلتقينا ووقعنا في الحب

Dana ve ben o üniversitedeyken ve ben de barmenlik yaparken tanıştık o sıralar öğrenci kredimi ödemeye çalışıyordum ve aşık olduk.
إلتقيتُ أنا و(دانا) عندما كانت لا تزال في الجامعة، وكنتُ أعمل في حانة، مُحاولاً مُواكبة قروضي الطلابيّة، ووقعنا في غرام بعضنا.