Ona kıIıç dişi ekledik ve meşe palamutu verdik bütün mesele böyle doğdu. | Open Subtitles | اضفنا له الأسنان .. وأعطيناه الجوزة وولدت هذه المسألة برمتها |
Emma Wilson doğdu. | Open Subtitles | وولدت بدلاً منها (إيما ويلسون) |
Kahverengi doğdum, kadın olarak doğdum ve kontrol edemediğim nedenlerden dolayı bizden şüphe edilen bir dünyaya Müslüman olarak doğdum. | TED | ولدت سمراء و ولدت أنثى، وولدت مسلمة في عالم يشكك بنا، لأسباب لا يمكن التحكم بها. |
Evet. Günahla yaratılmıştım ve günahla doğdum. | Open Subtitles | ـ أنّي حملت في خطئية وولدت في خطيئة ـ أجل |
15 Ekim 2001'de Orson Devlet Hastanesi'nde doğdun ama annem sizin odayı almış ve babam TV'ye bakarken dikkat etmemiş. | Open Subtitles | وولدت في 15 أكتوبر 2001 في مستشفى مقاطعة أورسن لكن أمي سرقت غرفة أمك |
Öldün ve yeniden doğdun. | Open Subtitles | لقد مت لتوك وولدت من جديد |
1983'te doğmuşsun. | Open Subtitles | وولدت فى عام 1983 |
1983'te doğmuşsun. | Open Subtitles | وولدت فى عام 1983 |
Agag kraliçesi kurtulduğunda, bir erkek çocuğu doğurdu. | Open Subtitles | بقيت زوجة أجاج الملكة على قيد الحياة وولدت ابناً |
Ve bir efsane doğdu. | Open Subtitles | وولدت الأسطورة |
Vajina ve vücudumun içindeki testislerle doğdum. | TED | وولدت بمهملٍ وبخصيتين داخل جسدي. |
Benim adım Warren James Dupree ve Klamath Falls-Oregon'da doğdum. Fare yılında. | Open Subtitles | وولدت فى " شلالات كلاماوث ، أوريجون " فى عام الفأر |
Neolution bilimi hayatını kurtardı ve şimdi adeta yeniden doğdun. | Open Subtitles | لأن علم (نيولوشن) أنقذ حياتك وولدت من جديد الآن |
Hoşlandığı bir kız arkadaşı vardı ve sonra hamile kaldı sonra da küçük bir El Havlusu doğurdu. | Open Subtitles | وعنده فتاته التي يحبها والتي اصحبت حامل بعدذ ذلك وولدت منشفه صغيرة |