Ellerinde güç olan kişilerden seçim hakkını ve zaferleri alıyorlar. | Open Subtitles | الذين يتخذون القرار ويأخذون المجد من السلطات الرسمية |
Bu güvenlik açığını da gayet ciddiye alıyorlar. | Open Subtitles | ويأخذون أمر التعدي على الأمن على محمل الجد |
- Sağol, Jay. Takımlar gol atmak amacıyla ölüm bölgesinde yerlerini alıyorlar. | Open Subtitles | الفريقين يتلملمون ويأخذون أماكنهم في منطقة القتال |
Bu adamlar alırlar, alırlar ve asla geri vermezler mi? | Open Subtitles | هل تعرف الناس الذين يأخذون ويأخذون و لا يعطون؟ |
Seni vururlar ve ganimet niyetine rozetini alırlar. | Open Subtitles | سوف يقتلونك ويأخذون شارتك كتذّكار للإنتصار. |
Bir takım deli bilim adamları kolunuza bir iğne batıracak ve dört tüp kan alacaklar. | TED | وهناك علماء مجانين سيوخزوا أذرعك بالإبر ويأخذون أربعة أنابيب من دمائك |
Ve benim emrimle içeri girerek, uzaylıyı gözaltına alacaklar. | Open Subtitles | وعبر قيادةتي ، فسوف يقتحمون ويأخذون الأجنبي للحجز |
Buraya yasadışı olarak geliyorlar ve işimi benden alıyorlar. | Open Subtitles | حسناً، ياتون إلى هنا بشكل غير قانوني ويأخذون وظيفتي |
Gelmeleri bitmek bilmiyor ve tüm kaynaklarımızı alıyorlar. | Open Subtitles | وهم يستمرون في المجيء ويأخذون كلَّ ثرواتنا، |
Daha az şikayet ediyorlar, daha az ilaç alıyorlar.. | Open Subtitles | ولايشتكون بنفس القدر ويأخذون دواء أقل |
Hormon ve testosteron alıyorlar. | Open Subtitles | ويأخذون الهرمونات و " تيستسرون " العضلات |
Ellerinde güç olan kişilerden seçim hakkını ve zaferleri alıyorlar. | Open Subtitles | الذين يتخذون القرار ويأخذون... المجد من السلطات الرسمية |
Bütün uyuşturucunu alıyorlar, bütün bağlantılarını kesiyorlar. | Open Subtitles | ويأخذون كل أموالك ويقطعون كل علاقاتك |
İstediklerini alıyorlar ve gidiyorlar. | Open Subtitles | ويأخذون ما يريدونه ويمضون |
Gelip ne isterlerse alıyorlar. | Open Subtitles | إنهم يأتون ويأخذون ما يريدون |
Bir ödeme kaçırırsan, gelip gelinden alırlar. Sonra ne olacak? | Open Subtitles | إذا تخلفت عن الدفع، سيأتون إلى هنا ويأخذون منزلك، حينها ماذا يكون لديك؟ |
Şampanya içerler, kupayı alırlar. | Open Subtitles | سيشربون الشامبانيا، ويأخذون اللقب |
Ya da, benim durumumda, Ford Bronco ile ayaklarının üzerinden geçerler, çocukları alırlar, sonra terk ederler. | Open Subtitles | أو كما في حالتي يصدمون ساقيكِ بحافلة (فورد برونكو) ويأخذون الصغار ثمّ يرحلون |
Bu gece yirmi bin kazanman gerek yoksa adamlar gelip restoranı elimden alacaklar. | Open Subtitles | لذا هذا ما يجب عليك أن تفعله لي. أحتاج منك أن تجني 20 ألف الليلة وإلا هؤلاء الأشخاص سوف يأتون ويأخذون المطعم. |
Kulübe gittiğimizde Serafina, Clay, Rolf girişteki yerlerini alacaklar. | Open Subtitles | " حالما نصل للملهى " سيرفينا " كلاي " رولف يذهبون للمدخل الرئيسي ويأخذون مواقعهم |
ve aldıkları ve onlar gibi tamamen rastgele Onlar Çin erişte yemekleri alacaklar ve onlardansadece Ramen-ize alacaklar | TED | ويأخذون -- وأنهم -- عشوائيا تماما يأخذون أطباق المعكرونة الصينية ، و يحولونها إلى طبق الرامين . |