Böylece onların asil ve seçkin tabakasını hiyanet sınırına getirip halka bir bağışlanma sözü verildiğinde kendilerini kurtarmak için Lincolnshire'da olduğu gibi halkın üzerinden ellerini çekmek zorunda bırakmayı umuyor. | Open Subtitles | ويأمل أن يُحدث النبلاء والطبقه الارستقراطيه بشأن الاتهام بالخيانه لخواطرهم ومصالحهم الخاصة |
Klanın savaşçılarının tüfeği çekmek zorunda kalacakları günün gelmemesini de umuyor. | Open Subtitles | ويأمل بذلك اليوم الذي لم يأتي أبداً عندما تُقاتل القبائل ويسْتَدْعَى الرِجال |
Bakan, spor kulübümüzdeki tesislerden etkilendiğinizi umuyor. | Open Subtitles | ويأمل وزير أنك معجب من مرافق هنا في النادي الرياضي لدينا. |
Pek çok kişi çocuk yapmamın kendilerine ikinci bir yaşam vermesini umuyor. | Open Subtitles | ويأمل الكثير بأن بوسع الأطفال منحهم حياةً ثانية. |
- Gelemediği için üzgün olduğunu söyledi ve beğenmenizi umuyor. | Open Subtitles | ؟ ويقول بأنه أسف جداً لأنه لم يستطع الحضور ويأمل أن تستمتعوا بهذه الجلسة |
Başkan Thi-Sen evine hoş geldiğinizi söylüyor.... ...ve barışla geldiğinizi umuyor. | Open Subtitles | الرئيس (تاى-سين) يقول مرحباً بكم فى موطنه ويأمل ان تكونوا اتيتم مسالمون ويرغب فى ان يكون جار جيد |
Dedektifler, son kez canlı göründüğü CCTV kayıtlarının... katili bulmalarına yardım edeceğini umuyor. | Open Subtitles | ويأمل المحققون ان تسفر مراجعة كاميرات المراقبة... عن معرفة اخر تحركاتها وربما تساعدهم على الايقاع بالقاتل. يتابع الاحداث "جيمس ستيفنس". |
- Ve umuyor- - Ve Johnson Kızlarının- popolarını biraz sallamalarını... ve "Dokun Bana, Öp Beni, Erkeğim Ol" şarkısını söylemelerini umuyor. | Open Subtitles | ... ويأمل - ... (ويأمل أن ترقصن فتيات (جونسن - |