"ويبكي" - Translation from Arabic to Turkish

    • ağlıyor
        
    • ağlayarak
        
    • ağlıyordu
        
    • ağlar
        
    • ağlayan
        
    • zırlaması
        
    • ağladığını
        
    Çünkü Chris şu an tamamen üzgün, ağlıyor şişman ve sporda başarısız. Open Subtitles لأن كريس الآن حزين , ويبكي وبدين وسيء في الرياضة حسناً ..
    Tanrım. Adam eski karısının resimlerine bakıyor ve ağlıyor. Open Subtitles يا إلهي ، الرجل يشاهد صور زوجته السابقة ويبكي
    Sarah Teyze yemek yapamıyor ve Leland Enişte da gecenin yarısını eski şarkıları dinleyerek ve ağlayarak geçiriyor. Open Subtitles خالتي "ساره" لا تستطيع الطبخ الآن وعمي "ليلند" يسهر لمنتصف الليل يستمع للموسيقى ويبكي
    Sarah Teyze yemek yapamıyor ve Leland Enişte da gecenin yarısını eski şarkıları dinleyerek ve ağlayarak geçiriyor. Open Subtitles خالتي "ساره" لا تستطيع الطبخ الآن وعمي "ليلند" يسهر لمنتصف الليل يستمع للموسيقى ويبكي
    Et doğruyor ve ağlıyordu. Open Subtitles كان يقطع اللحم ويبكي
    Oturduğun bu topraklarda, bu tarlayı gören bir köylü oturup ağlar. Open Subtitles وتدخلهم قد يخرب ويفسد بيوتهم ستجعل أي مزارع يجلس ويبكي
    Şu an sadece uyuyan, kakasını yapan ve ağlayan garip bir yaratık. Open Subtitles إنّها الآن مجرّد كائنٍ صغيرٍ غريب ينام ويتبرّز ويبكي
    ...silahlı adamın çocuklar gibi zırlaması beni iğrendiriyor." Open Subtitles ... أن ترى رجلاً يحمل مسدسين وبندقية ... ... ويبكي كأنه طفل لعين"
    Herr Doktor Kushemski'nin çocuk gibi ağladığını görmek istiyorum. Open Subtitles أشعر بالسيد كوشيمسكي يأن ويبكي كطفلة صغيرة
    Bırak şimdi, herif yere oturmuş ağlıyor. Open Subtitles بحقك ، يجلس الفتى على الأرضية ويبكي
    Hadi, gelin. Gülüyor, ağlıyor, şarkı söylüyor. Pagliacci bu. Open Subtitles تعالوا وانظروا، يضحك ويبكي ويغنّي، (بالياتشي)
    Ve ölen kız için ağlıyor. Open Subtitles ويبكي على الفتاة التي ماتت
    Geldiğinde, ağlıyor. Open Subtitles ويبكي كما الغايات.
    Yüzü gözü kan içinde ağlayarak ayağa kalkar ve babası bu seni cesaretlendirir der. Open Subtitles التقطه , ينزف ويبكي , والوالد يقول له , "هذا سوف يعلمك ." - هاك , ضع هذه الستره
    Her gün eve ağlayarak geliyor, bebek gibi. Open Subtitles ويعود للمنزل كل يوم ويبكي مثل الطفل
    O gece bütün ada, yavrunun annesi için ağlayarak uluduğunu duyabildi. Open Subtitles يا إلهي! بحلول الليل الجزيرة بأكملها استطاعت أن تسمع الجرو يعوي ويبكي من أجل والدته.
    Kanlar içinde bebekler gibi ağlıyordu. Open Subtitles مغطى بالدماء، ويبكي كالأطفال
    küçük bir kız gibi kıvrınıp ağlıyordu. Open Subtitles يأني ويبكي كفتاة صغيرة
    Danny acıyla bağırıp ağlıyordu. Open Subtitles داني كان يصرخ ويبكي
    Bu yüzden mi o ilk anda annesine uzanıp sadece ona dokunması için ağlar? Open Subtitles ألهذا يدنو منها في تلك اللحظة الأولى ، ويبكي من أجل لمستها ؟
    Bunu buradaki kusan, ağlayan ve kız arkadaşını arayıp ona onu sevdiğini ve bunu yakında biteceğini söyleyen birisi yaptı. Open Subtitles حسنا لقد كان أحدهم ، وهو كان الشخص الوحيد الذي يتقيأ .ويبكي ويتصل بمحبوبته قائلاً لها أنه يحبها .وأن كل شيء سينتهي قريباً ما الذي سوف ينتهي قريباً ؟
    ...silahlı adamın çocuklar gibi zırlaması beni iğrendiriyor." Open Subtitles ... أن ترى رجلاً يحمل مسدسين وبندقية ... ... ويبكي كأنه طفل لعين"
    Annemin bana, babamın uykusunda nasıl osurduğunu ve ağladığını anlattığını hatırlıyorum. Open Subtitles اتذكر امي تقولي كيف ابي يخرج ريح ويبكي في نومه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more