Seni çürümeye bırakacaklar. | Open Subtitles | ويأخذون ما يشاؤون ويتركون البقية تتعفن. |
Diyorsunuz ki, Roma'yı geçecekler tabii buraya kadar gelebilirlerse, sonra da Kutsal Şehri olduğu gibi bırakacaklar. | Open Subtitles | (إذاً هم سيعبرون (روما لو وصلوا لهذا البعد ويتركون المدينة المقدسة كما كانت ؟ |
Diğerlerini bırakacaklar mı yani? | Open Subtitles | ويتركون الآخرين؟ |
Gümbürdüyor ve fotoğrafçıları bile hayranlık dolu bir saygı içinde bırakıyorlar. | TED | يقعقعون البطن ويتركون المصورين في ذهول لرؤية المشهد |
Rüşvet çok yaygın. Küçük balığın peşinde koşup, büyük balığı serbest bırakıyorlar. | Open Subtitles | يلاحقون الأسماك الصغيرة ويتركون الأسماك الكبيرة |
Aslında, sadece ayak yiyip geri kalan her şeyi bırakan bazı insan yiyen bazı hayvanlarda var. | Open Subtitles | يأكلون فقط الأقدام ويتركون الباقي |
Gece yatağını açıp yastığın üzerine çikolata bırakıyorlar mı? | Open Subtitles | هل يغيرون سريرك في الليل؟ ويتركون شوكلاته تحت الوسادة؟ |
Bu kişiler çıkarabildiklerini çıkarıyorlar, ki bunların çoğunluğu devre kartları ve benzeri şeylerdir, ve kurtaramadıklarını da, ki bunların da çoğu plastiklerdir, bırakıyorlar. | TED | فيقومون باستخراج ما يمكنهم استخراجه ويكون ذلك غالبا من المعادن لوح الدارات وما إلى ذلك ويتركون وراءهم في الغالب ما لا يمكنهم اصلاحه وهو في الغالب البلاستيك |
Bu zengin insanlar kapılarını pencerelerini sonuna kadar açık bırakıyorlar. | Open Subtitles | ويتركون النوافذ مفتوحة كثيراً. |
Mum yakıyorlar, oyuncak ayılarını bırakıyorlar. | Open Subtitles | فهم يشعلون الشموع ويتركون دمي الدببة. |
Aslında, sadece ayak yiyip geri kalan her şeyi bırakan bazı insan yiyen bazı hayvanlarda var. | Open Subtitles | يأكلون فقط الأقدام ويتركون الباقي |