"ويتلقى" - Translation from Arabic to Turkish

    • ve
        
    Şimdi Howard'ın torunları var ve eşiyle haftada bir salon dansı dersleri alıyorlar. TED إن هاورد جد لحفَدةٍ صغارٍ الآن، ويتلقى دروسًا أسبوعية في قاعة رقص بصحبة زوجته.
    "Affedersiniz ama ben buraya kadar bizzat geldim ve iç çamaşırlarıyla evinde oturan adamın biri birinci kalite hizmet alıyor." Open Subtitles يجلس في البيت بملابسه التحتانيه ويتلقى معاملة الدرجة الاولى,الا تكره هذا؟
    O tiyatro şehrin desteğini alıyor ve bizler oyunun iptal edilmesini istiyoruz. Open Subtitles ويتلقى دعماً من العامة ونحن نريد إيقاف ذلك
    Sadece koç seninle aynı adreste s*çacak ve postalarını alacak. Open Subtitles إذا ماذا... المدرب سيصبح شيطانا؟ ويتلقى رسائله في نفس عنوانك
    Bir askerin dikkati dağıldığında dikenli tellerde bir delik açılıyordu ve Khrushchev'e bir tokat daha iniyordu. Open Subtitles عندما يتشتت انتباه الجندي بالاخرين يفتح ثغرة بالجدار ويتلقى خروشوف ضربة اخرى
    Uzaktan, göğsüne ateş açılıyor ve katil yaklaşıp, işini bitiriyor. Open Subtitles ويتلقى واحدةً في الصدر من مسافةٍ ويأتي المطلق وينهيهِ من مداً قريب
    Sonra genç birey yeni zorluklara kapılmıştır, ve manevi beslenmeyi Ekmek ve Şarap ayini şeklinde kabul eder. Open Subtitles ثم يصطدم الشاب بتحديات جديدة ويتلقى الغذاء الروحي على شكل قربان
    Güne gülücüklerle başlıyor ve zorlukları nezaketiyle aşıyor. Open Subtitles يستقبل اليوم بإبتسامة... ويتلقى الصدمات بصدر رحب...
    Kötü şartlarda tedavi görüyor,ve tabi ki, büyük acılar çekiyor. Open Subtitles ويتلقى عناية رديئة جداً وهو مريض
    Daha sonra tahminimce Jack'e aşık oldun ve daha sonra kocan Jack'in hayatını kurtarıp bir kurşun yiyerek son buluyor. Open Subtitles ,وقد وقعتِ في حب (جاك) على ما أعتقد ثم ينتهي الامر بكما، ويتلقى زوجك رصاصة بدلا من (جاك) لينقذ حياته؟
    Adamın biri kapısını açınca vuruluyor ve sen beni o adam yerine mi koyuyorsun? Open Subtitles بل أنا الخطر بعينـه! الرجل الذي يفتح الباب ويتلقى الرصاصة، وتظنين بأن هذا انا؟
    -O orada ve yardım alıyor, değil mi? Open Subtitles إنه هناك ويتلقى المساعدة، حسناً؟
    ve aileler okuldan 20 mail alır ve herkes "cevap ver" butonuna basar. Open Subtitles ويتلقى الآباء 20 رسالة في اليوم من المدرسة والكلّ يضغط "الردّ على الكلّ" عن كلّ شيء
    Dembe'nin elinde olduğunu ve ona misafirperver davrandığını varsayıyorum. Open Subtitles أفترض أن " ديمبي " بحوذتك ويتلقى حُسن الضيافة
    Bu alet hayal edebileceğinizden daha uzaktaki yayınları alır ve yayın yapar. Open Subtitles LT البث ويتلقى أبعد مما تتخيل.
    ve HER YIL YAKLAŞIK 60.000 MEKTUP ALIYOR. Open Subtitles ويتلقى حوالي 60 ألف رسالة سنوياً"
    İlacını alıp, düzgün bakıldığında kontrol edilebiliyor, çok zeki ve çok hoş sohbet. Open Subtitles {\pos(192,210)} عندما يتناول أدويته ويتلقى العلاج المناسب، يمكن التعامل معه... -ذكي جدّاً ورفقته لطيفة للغاية .

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more