1939 yılında bir mülteci ve yetim olarak buraya, İngiltere'ye geldi. | Open Subtitles | وصل هنا في بريطانيا في عام 1939 لاجئ ويتيم |
Şehirlerinizi yok etmeye geldiğimi yuvalarınızı yakıp yıkacağımı sizi öldürüp çocuklarınızı yetim bırakacağımı anlattı. | Open Subtitles | أن جئت لتدمير المدن الخاصة بك، حرق المنازل الخاصة بك، قتلك، ويتيم أطفالك. |
Yatağa gerçek bir erkekle girmesi daha iyi... şarkı söyleyen fakir bir yetim yerine. | Open Subtitles | انها من الاحرى ان تذهب الى السرير مع رجل حقيقى... ليس مع مغنى فقير ويتيم |
yetim bir çocuk da inanılmaz bir hayata sahip olacak. | Open Subtitles | ويتيم مسكين يحصل على عائلة رائعة |
yetim geç kaldı. | Open Subtitles | ويتيم يتأخر. |