Bütün şehirde para topladılar. | Open Subtitles | فراحوا يجوبون البلدة ويجمعون المال لم يطرحوا الأسئلة، قالوا فقط: |
Bütün şehirde para topladılar. | Open Subtitles | فراحوا يجوبون البلدة ويجمعون المال |
Bu arılar nektardan beslenirken ister istemez erkek organlara dokunup polen topluyorlar ve bunları çiçekten çiçeğe taşıyorlar. | Open Subtitles | بسبب إنشغال هذه النحلات بالتغذي على الرّحيق يقومون بكنس السداة من غير قصد ويجمعون حبوب اللقاح وينقلونها من زهرة لأخرى |
El ilanı dağıtıyorlar, bağış ve vergi topluyorlar. | Open Subtitles | إنهم يوزعون منشورات ويجمعون التبرعات والهدايا. |
Geceleri, yüzeye çıkar ve ölü yaprakları toplarlar. | Open Subtitles | وفي الليل, يخرجون إلى السطح . ويجمعون الأوراق الميتة |
Onları zayıflatamadığınızı kanıtlamak için civardaki bütün Mekanikleri ve uzay araçlarını buraya getirdiklerini ve ellerinde kalan her türlü malzemeyi size saldırmak için bir araya topladıklarını öğrendik. | Open Subtitles | لقد علمنا بأنهم يجلبون كل "ميك" و"بيمر" سليمة إلى هذه المنطقة ويجمعون كل ما لديهم من موارد |
tohumları topluyorlar. Bütün dünyada. | TED | ويجمعون البذور. في كل العالم. |
Onları zayıflatamadığınızı kanıtlamak için civardaki bütün Mekanikleri ve uzay araçlarını buraya getirdiklerini ve ellerinde kalan her türlü malzemeyi size saldırmak için bir araya topladıklarını öğrendik. | Open Subtitles | لقد علمنا بأنهم يجلبون كل "ميك" و"بيمر" سليمة إلى هذه المنطقة ويجمعون كل ما لديهم من موارد |