"ويحب" - Translation from Arabic to Turkish

• seven
• sever
• bayılır
• seviyor ve
• da seviyor
• hoşlanıyor
• bayılıyor

Aslında çok akıllı eğlenceli ve eski filmleri seven biri.
في الحقيقة هو ذكي جدا وهو مضحك ويحب الأفلام القديمة

Çünkü tiyatroyu seven ancak bu akşam ilk kez burada olan başka bir özel kişi için de öyleydi.
الرجل الذي يتذق المسرح ويحب المسرح رغم أن هذه هي المرة الأولى التي يأتي فيها هنا

- O bir Amerikalı ve sadeliği sever.
أنه أمريكى ويحب البساطة ــ ولكن هذه هى البساطة فى الهند

Hayatım, o tam bu iş içindir. Kırlık bölgeleri sever ve emlak işinden anlar.
عزيزتى, انه ممتاز ويحب الريف ويعلم الكثير عن الأملاك والأراضى

Bardaki en genç istihbarat elemanı o olacaktır. Batıda eğitim görmüş, Martini'ye bayılır.
سيكون أصغر رجل إستخبارات على البار متأثر بالثقافة الغربية ويحب شراب المارتيني

AlphaGo, Dünya şampiyonu Ke Jie'yi yendiğinde Ke Jie o oyunu hâlâ seviyor ve ağlıyordu, AlphaGo ise ne kazandığı için mutluydu ne de sevdiği birine sarılmak istiyordu.
عندما هزمت "ألفاغو" بطل العالم كي جي، بينما كان كي جي يبكي ويحب لعبة الغو، لم تشعر "ألفاغو" بأي سعادة بالفوز وبالتأكيد لم تكن هناك رغبة في احتضان أحبائها.

Kendisi benim garantide beklettiğim yedek sevgilim oluyor ve bunu o da seviyor.
حسنا، هو نوع من بلدي الجانب الكلبة احتياطية، ويحب ذلك.

Dalga geçiyorsun. Beş yıldızlı Torres "The View"dan mı hoşlanıyor?
أنت تمزح, سجين لديه 5 نجوم ويحب برنامج فيو

Aynı zamanda bir pilot ve korku filmlerine bayılıyor.
وهو كذلك طيار ويحب أفلام الرعب.

Hani, abisiyle takılmayı, çizgi film izlemeyi ve diliyle bir şeylere dokunmayı seven adamları bilir misiniz?
هل تعرفون ذلك الشخص الذي يحب التجول مع إخيه, يشهاد الكارتون ويحب لمس الأشياء بلسانه

Bir başka deyişle acımasız, baskıcı, politik özgürlüklerden nefret eden orantısız güç seven, sol görüşlü Güney Amerika diktatörü.
معروف بأنه عديم الرحمة وقمعي، ويكره الحرية السياسية فهو ديكتاتور يساري من أمريكا الجنوبية ويحب وحشية أفراد شرطته

Şişmanları boğmayı seven tanıdığım tek birisi var :
هناك شخص واحد أعرفه ويحب خنق الرجال البدناء

Demek, adam opera seven komik bir veteriner.
اذا هو طبيب بيطرى مضحك للغايه ويحب الاوبرا؟

Rusya'da cezaevinde yatmış ve buz kıracaklarını seven biri.
شخص أمضى وقتاً في سجن روسي ويحب كاسرة الجليد

Sonuçta adı oydu. Normal tipte bir adam. kız arkadaş, spor ve bira sever.
، فقد كان هذا اسمه رغم كل شئ كان رجلاً عادياً له خليلة ويحب الرياضة وشرب الجعة

Ama hızlı hareket eder ve mal mülk işini sever.
أراهن انه يتحرك بسرعة ويحب الطوب والإسمنت

Gazetelerde olmayı sever.
ويحب الظهور في الصحف، حتى أن له مكتب صحفي.

Howard'ın boyu bu kadar ve yuvarlak biri ve altmış yaşlarında ve kocaman gözlükleri var, seyrelmiş gri saçlı ve kabına sığamayan ve inanılmaz canlı biri, bir papağanı var ve operaya bayılır ve ortaçağ tarihi konusunda müthiş tutkulu biri.
هاورد فى هذا الطول, وضخم الجثة, في الستينيات من عمره , وعدسات نظارته سميكة للغاية لديه شعر أشيب خفيف , وهو يمتع بقدر عال من الحيوية والبشاشة, لديه ببغاء, ويحب الإستماع إلى الاوبرا, ولديه ولع شديد بتاريخ حقبة العصور الوسطى.

Steve çok yakışıklı.Üstelik jaza ve kaya tırmanışına da bayılır. beni güzel yerlere götürür ve yatakta da defalarca...
ستيف منظره جذاب ويحب موسيقى الجاز والتسلقالجبليوقدأخذنيلاماكنجيدة, اعني اكثر...

- Çünkü kan tadını seviyor ve sakatlanmış insan vücutlarını, bedenine eklemeyi seviyor.
... ويحب يحط قطع الناس الي يذبحهم على جسمه المشوه شلون مشوه؟

Zengin, ve senin yapmayı sevdiğin her şeyi o da seviyor.
وهو غني ويحب ذات الأشياء التي تحبينها

- Evet. Megan'ın babası benden çok hoşlanıyor.
ميغن إحدى من الأخوات الثلاث ويحب والدها إستضافتي