"ويحتوي على" - Translation from Arabic to Turkish

    • ve
        
    Şimdi odadaki havanın tamamen bedava olduğunu biliyoruz, çokça bulunuyor ve halihazırda yüzde 21 oksijen. TED نعلم أن هواء الغرفة مجاني، ووفير، ويحتوي على 21 في المئة من الأوكسجين.
    Karmaşık ve terimlerin birçoğu oldukça teknik, yani ortalama bir insanın muhtemelen en azından üçte birini bilmesi gerekmiyor. TED فهو معقد ويحتوي على الكثير من المصطلحات التقنية، فالإنسان العادي على الأغلب لا يحتاج لمعرفة ثلث هذه المصطلحات.
    İki tane dizüstü bilgisayarım var, biri şurada ve içinde 3000 tane tasarım var. TED إلى أنني أملك كمبيوترين محمولين، أحدهم هناك ويحتوي على 3000 تصميم داخله.
    Orijinal boy hala burada ve yaklaşık 200 kalori. Open Subtitles ومازال الحجم الأصلي موجوداً ويحتوي على حوالي 200 كالوري
    - Rick, burası, içinde yaratıkların ve her türden fantastik şeylerin olduğu, fantezi tarzı bir dünya. Open Subtitles ريك ، هذا عالم خيالي ويحتوي على أنواع كثيرة من المخلوقات والأشياء الغريبة
    Baobab meyvesini açtığınızda beyaz, una benzer, etli kısmı görürsünüz, bu kısım besin açısından çok zengindir ve protein içerir, hem de insan sütünden daha fazla protein. TED إن فتحتم فاكهة الباوباب، ستشاهدون لب أبيض وطحيني، وهو جد غني بالمغذيات ويحتوي على البروتين، بروتين أكثر من الحليب البشري.
    Deniz proteininden net kazançlı ve Omega-3'leri olan bir balık üretebiliriz." TED عرفنا كيف نفعله. نحن يمكن ان ننتج الأسماك هذا ربح صافي من البروتين البحري ويحتوي على أوميغا 3S ".
    Çünkü şu anda bu Row-botlar, yani bendeki bu Row-bot, kendiliğinden biyolojik olarak bozunabilir olmayan motorları, telleri ve bileşenleri içerir. TED لأن تلك الروبوتات المجدفة حالياً، هذا الروبوت الذي أحضرته هنا، يحتوي على محركات وأسلاك، ويحتوي على أجزاء غير قابلة للتحلل.
    Sürprizlerle, gizemli konuklarla ve Noel eğlenceleriyle dolu. Open Subtitles ويحتوي على مفاجئات وضيوف غامضون وضحك.
    Bu ucuz, ayrıca içinde protein var ve yemek işte. Open Subtitles إنه رخيص، ويحتوي على البروتين إنه غذاء
    (Gülüşler) Fufu, manyoktan yapılan ve koyu turuncu bir rengi olan hafif bir çorba ile servis edilen, ve içerisinde tavuk ve/veya biftek bulunan beyaz nişasta yumağıdır. TED (ضحك) فوفو كرة نشاء بيضاء مصنوعة من الكاسافا، ويقدم مع حساء خفيف، برتقالي داكن، ويحتوي على لحم دجاج ولحم بقر.
    - ve yüzme havuzu da var. Open Subtitles ويحتوي على حمام سباحة
    Deltametrin ve cypermetrin içeriyormuş. Open Subtitles "ويحتوي على "دلتامثرين "و "سايبرمثرين
    Kandoria'nın İncili'dir. Rau'nun tüm bilgilerini ve gücünü barındırır. Open Subtitles إنه الكتاب المقدس للكوندوريين، ويحتوي على معرفة وقوّة (راو)
    Daha sonra cep telefonunu ele geçirirsin. Açık olduğu ve sinyal aldığı sürece, GPS'le takip edersin. Open Subtitles ثم تخترق هاتفها الجوال، طالما الهاتف" ...مشحون، ويحتوي على إشارة
    Daha sonra cep telefonuna girersin. Açık olduğu ve sinyal aldığı sürece takip etmek için GPS'i kullanabilirsin. Open Subtitles ثم تخترق هاتفها الجوال، طالما الهاتف" ...مشحون، ويحتوي على إشارة
    A ve C vitaminleriyle doludur. Open Subtitles ويحتوي على فيتنامينات "أ" و "سي"
    Stewart'ın bilgisayarı hem içeride hem dışarıda karaborsa alıcı ve satıcıları için hazine gibiydi. Open Subtitles حسناً, إنَّ الجهازُ الشخصي لـ # ستيورات # كان بمثابةِ سوقٍ كبيرٍ أسوداً ويحتوي على معلوماتٍ عن الباعةِ والمشترون, هنا وبالخارج
    Üzerinde Nicole'ün kanı ve Ron'un kanı vardı. Open Subtitles (كان يحتوي على دم (نيكول. (ويحتوي على دم (رون.
    Üzerinde Nicole'ün kanı ve Ron'un kanı vardı. Open Subtitles (كان يحتوي على دم (نيكول. (ويحتوي على دم (رون.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more