"ويخبره" - Translation from Arabic to Turkish

• ve ona

- David Jeffy'i itti ve ona aptal dedi.
ديفيد يضايق جيفى ويخبره أنه غبى

Jason'un babasını aramasının gerektiğini ve ona neler olup bittiğini anlatmasının şart olduğunu söyledim.
قلت أن " جيسون " يجب أن يتصل بأبيه ويخبره بما يجري

Stiles işe yaramaz babasını arıyor ve ona silahla iyi nişan alabilen birini göndermesini söylüyor.
ستايلس" يتصل بأبيه عديم المنفعه ويخبره" ليرسل شخص ما بسلاح وتصويبه جيد

Bu Morrie, her salı eski bir öğrencisi ile buluşur ve ona hayat hikayesini ve düşüncelerini anlatır.
كل يوم ثلاثاء يتقابل (مورتي) مع أحد طلابه السابقين ويخبره بنوادر من حياته وحكمته

- Git ve ona artık bittiğini söyle.
- حسنا، يدخل ويخبره هو إنتهى.