Vergilerini ödüyor ve futbol sezonu başlamadığı sürece her pazar kiliseye gidiyor. | Open Subtitles | يدفعُ ضرائبه ويذهب إلى الكنيسةِ كلّ أحدٍ باِستثناء أوقات موسم كرة القدم. |
Sağ gösteriyor, sola gidiyor. Ve harika bir harekete imza atıyor. | Open Subtitles | يخدع بالذهاب إلى اليمين ويذهب إلى اليسار ويقفز |
Resimleri, ülkenin her yerinde dolaşıyor adam da kalkıp alışveriş merkezine mi gidiyor? | Open Subtitles | صوره منشوره في جميع أنحاء المدينة ويذهب إلى مركز تسوق ؟ |
Resimleri, ülkenin her yerinde dolaşıyor adam da kalkıp alışveriş merkezine mi gidiyor? | Open Subtitles | صوره منشوره في جميع أنحاء المدينة ويذهب إلى مركز تسوق ؟ |
- Yaşlı kadın onu reddediyor, adam doktora gidiyor ve kendisine güzel bir yüz yaptırıyor. | Open Subtitles | لذا، امرأة تبلغ من العمر ترفض له، ويذهب إلى الطبيب، يحصل على نفسه وجها جديدا جدا. |
İzler kapıdan küvete gidiyor. | Open Subtitles | هذا يأتي من الباب ويذهب إلى الحوض |
Hokk ekmeye gidiyor ve hasattan önce dönüyor ama bu sene dönmedi. | Open Subtitles | ويذهب إلى كوكب (هوك) ويرجع قبل الحصاد ولكن هذه السنة لم يرجع |
Babası ve dedesi orada okudu, notları mükemmel Bridgeport'a yoksul ve aptal çocuklara yardıma da gidiyor. | Open Subtitles | يتمتع بأسطورة مزدوجة بنتائج امتحانات مثالية ويذهب إلى (بريدبورت) للقراءة لأولاد فقراء ومغفلين |