"ويصعب" - Translation from Arabic to Turkish

    • zordu
        
    • zordur
        
    • çok zor
        
    En iyi kalite, çok pahalı, elde etmek çok zordu. Open Subtitles أفضل نوعية، ومكلفة للغاية ويصعب الحصول عليها.
    İki yıl boyunca bir gayle birlikte uyudunuz, ve onu tatmin etmek sizin için oldukça zordu. Open Subtitles جعلت رجل شاذ يمارس الجنس معك لسنتين، ويصعب تغيير أولئك الرجال. لا.
    Eminim titiz biriydi ve onunla yaşamak çok zordu. Open Subtitles أنا متأكّدة بأنّه كان متمسك ويصعب التعايش معه.
    Ama eğer kendini tanımıyorsan bu oldukça zordur. TED ويصعب القيام بذلك إذا لم تكن تعرف من أنت.
    Ama santrifüjler, büyük ve pahalıdırlar; fiyatı 1.000 dolar civarındadır ve arazide kullanması gerçekten zordur. TED لكن أجهزة الطرد المركزي كبيرة، ومكلفة.. تكلفتها حوالي 1000 دولار.. ويصعب حملها للعمل بالخارج.
    Bana çok zor bulunan bilgisayar çipleri sağlıyordu. Open Subtitles إنه يجمع رقاقات الكمبيوتر الغير متداولة ويصعب الحصول عليها
    Beni çok korkuttun Bunu unutmak çok zordu Open Subtitles أخفتني كثيراً ويصعب نسيان ذلك
    Bu muazzam tepede çukur açmamız gerekiyordu, buldozer pahalıydı ve getirmesi zordu, Bruce Ruanda'nın "Ubudehe" metodunu kullanarak ellerimizle yapmamızı önerdi, "topluluk, topluluk için çalışıyor" anlamına geliyor. TED عندما أردنا حفر قمّة ضخمة لأحد الهضاب وكان حفرها بالجرافة مكلّفاً ويصعب المجيء بها إلى الموقع اقترح بروس أن نعمل ذلك يدوياً مستخدماً طريقة متبعة في رواندا تدعى ب"أوبديهي" وتعني "المجتمع يعمل من أجل المجتمع"
    Bilirsiniz, hatırlanması kolay ama bulunması zordur. Open Subtitles بدلا من الأرقام كما تعلمون , فإنه من السهل تذكرها , ويصعب تخمينها
    Elinde doğru silahın yoksa öldürmesi çok zordur. Open Subtitles ويصعب قتلها جداً، مالم يكن لديك السلاح المناسب
    Halkalar devam eder, fakat insanlar karmaşık ve anlaşılması zordur. Open Subtitles بينما البشر معقدين ويصعب فهمهم
    Çok daha güçlü olurlar ve durdurulmaları daha zordur. Open Subtitles إنها أقوى بكثير ويصعب إيقافها أكثر.
    Ve bunu el ile inşa etmei bile çok zordur. TED ويصعب جدا صنعه حتى بالايد
    Bilemiyorum. Çok pahalı bir alet, kullanması çok zor. Open Subtitles لا أعلم إنها سيارة غالية للغاية ويصعب قيادتها
    Alaycıyım evet, benim için insanlara güvenmek çok zor. Bunun sayesinde hayatta kaldım. Open Subtitles إني انتقادي، ويصعب عليّ الوثوق بأي أحد، وهذا ما أبقاني حياً
    Çok fazla Mike anım var, seçmesi çok zor. Open Subtitles عندي الكثير من اللحظات مع مايك ويصعب الاختيار منها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more