"ويعرف" - Translation from Arabic to Turkish

    • bilir
        
    • biliyordu
        
    • bilinir
        
    • tanıyor
        
    • bilen
        
    • bilinen
        
    • biliyordur
        
    • tanıyan
        
    • da biliyor
        
    • biliyormuş
        
    • öğrenecek
        
    Temel bilgileri anlayan herhangi biri, bu damarların nerde olduğunu bilir. Open Subtitles أي شخص ، لديه فهم أساسي للجسم ويعرف مكان هذه الشرايين
    Kyle beni tanır, benim neleri hoş görüp görmeyeceğimi bilir. Open Subtitles كايل يعرفني ، ويعرف ما استطيع وما لا استطيع اخبارها
    Birçok ilginç şey biliyordu. Yunanca yazıyordu. Open Subtitles لديه علوم عجيبة ويعرف الكتابة اليونانية وغيرها
    Lu Krallığımız, Zhou Dükünün eski evidir ve ahlâki değerleriyle bilinir. Open Subtitles لدينا في المملكة لو المنزل القديم للدوق تشو ويعرف خلقه
    Böylece birbirinize kuvvetle düşkün ve birbirinizi çok iyi tanıyor olursunuz. Open Subtitles ولذلك تنشأ روابط قوية بين أفراد الطاقم الواحد ويعرف بعضنا الأخر بشكل وثيق
    Yıllarını ameliyat yaparak geçirmiş ve en iyi teknikleri bilen birini istersiniz. TED بالتأكيد ستريد خبير قضى سنوات في إجراء الجراحات ويعرف أفضل الطرق.
    - Nedir bu ? "Düşünür" adıyla bilinen Kenneth J. Soona hakkında. Open Subtitles انه خبراً عن كينيث سونا، ويعرف أيضا باسم المفكر.
    Birinin uzmanlığı ve bilgisi vardır, bir şeylerin nasıl yapılacağını biliyordur, ve biz bu insana statü veririz. TED شخص لديه الخبرة والمعرفة ، ويعرف كيف يفعل الأشياء، ونحن نعطي هذا الشخص المكانة الاجتماعية.
    Şimdi,sizi Los Ageles'a götüreceğim. İnsanların birçoğu L.A 'ın ...sorunları olduğunu bilir. TED والآن، سوف أخذكم إلى لوس أنجليس. ويعرف الكثير من الناس أن لوس أنجليس لها مشاكلها.
    Nasıl iyi konuşulur, o bilir. Open Subtitles ويعرف كيف يتكلم جيداّ وأشاطره أنا في ذلك
    Vereceğim tek bir işaretle herkes ne yapacağını bilir durumda olacak. Open Subtitles أشارة واحدة منىّ ويعرف الجميع ما عليهم فعله
    Bu şehirde ve spor dünyasındaki herkes ülkedeki en olağanüstü gösterilerin benim başarım olduğunu bilir. Open Subtitles كل عالم الرياضة يعرفنى ويعرف سمعتى الطيبة فى تصميم أفضل أعلانات فى هذه البلاد
    Beni tanıyordu. O kızı yeni doğan günden daha çok seveceğimi biliyordu. Open Subtitles إنه يعرفني ويعرف انني أحبها اكثر من اي شئ في العالم
    Beni tanıyordu. O kızı yeni doğan günden daha çok seveceğimi biliyordu. Open Subtitles إنه يعرفني ويعرف انني أحبها اكثر من اي شئ في العالم
    Azora'yı ona kim söylediyse, bunu ve anlamını biliyordu. Open Subtitles الذي أخبرها بذلك يعرف بهذا ليوم ويعرف مالذي سيحصل.
    Aynı zamanda boğa dikeni, şeytan domatesi ve kişisel favorim olan sodom elması olarak da bilinir. Open Subtitles ويعرف أيضآ بـ نبات قراص الثور طماطة الشيطآن "و المفضل لدي ، تفاحة "سدوم
    Ve müzik salonlarının düşmanı olarak bilinir. Open Subtitles رجل صاحب سُلطّة ونفوذ، ويعرف بعدائه لـ"الميوزيك هول"
    2'nci Kanal'ın yönetim kurulunda, herkesi tanıyor. Open Subtitles هو عضو في مجلس ادارة المحطة الثانية ويعرف الكل
    Olayı izleyen biri ve gizli kameranın tam yerini bilen biri. Open Subtitles شخص كان يراقب ويعرف المكان الصحيح للكاميرات المخبأة
    Kardeş Numara 4 olarak bilinen Avcı liderine, direkt bir bağlantı. Open Subtitles إنه حقله الوصل مع الصياد القائد ويعرف باسم الاخ الرابع
    Belki onlardan birisi Stacey ile bağlantıdadır ve gerçek adını biliyordur. Open Subtitles ربما ظل أحدهم على تواصل مع ستايسي ويعرف اسمها الحقيقي
    Ailenizle bağı olmayan, Robert Underhay'ı tanıyan ve ölen adamı bu Robert Underhay'dir veya değildir diye tanımlayacak biri. Open Subtitles ليس له علاقة بالعائلة,ويعرف روبرت اندرهاى ويستطيع ان يشير الى القتيل ويقول,نعم هذا روبرت اندرهاى, او لا ليس هو
    Ana depo. Üzerinde çalıştığımızı biliyor. Onu yazmadığımızı da biliyor. Open Subtitles هو يعرف أننا نسعى وراء العصابة الأساسية ويعرف أننا لن نداهم الآن
    Yok efendim kural biliyormuş, yok efendim yetenekliymiş. Open Subtitles حتى إذا هو يحصل على المهارات ويعرف القواعد هذا ما بعد غير معقول
    Juarez gizli olarak bizim için çalışıyor. Kim bilgi taşıyor onu öğrenecek. Open Subtitles لقد وضعنا خواريز متجسساً لِيحاول ويعرف من وراء تسريب المعلومات

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more