Sence güvenlik görevlisi gelince lisansımı sorup paramı mı verecek? | Open Subtitles | أتعتقدين أنّ حارس أمن سيأتي ويطلب رؤية رخصتي ويعطيني أموالي؟ |
Malları elinde tutacak ama satıyormuş gibi yapacak, bana da biraz para verecek. | Open Subtitles | سيحتفظ بالأغراض ولكن يتظاهر ببيعها، ويعطيني بعض المال |
Şimdi, kim bana sonuç verecek? | Open Subtitles | والآن من منكم سينطلق ويعطيني نتائج ؟ |
İyi tavsiyeler veriyor ve işe yarıyor. Onun sayesinde takıma girdim. | Open Subtitles | بالفريق أنجح جعلتني , رائعة نصائح ويعطيني |
Son on yılın en önemli politik haberi için de en önden yer veriyor. | Open Subtitles | ويعطيني المقعد الأمامي لقصة العصر السياسية |
Olası bir barışa kapıyı açtığınızı bilmek mutluluk veriyor ve hanımıma karşı derin bir hayranlık beslememi sağlıyor. | Open Subtitles | معرفة أنك قد فتحتِ باباً للسلام المحتمل أصابني المرح الكثير، ويعطيني حتي الإعجاب العميق بسيدتي |
- Saul, Saul... su önceden konustugumuz adam beni ortadan kaybedecek olan bana yepyeni bir hayat verecek olan... | Open Subtitles | ذاك الرجل الذي تحدثّنا عنه من قبل... ذاك الشخص الذي قلت بوسعه أن يخفيني ويعطيني حياة جديدة... |
Şu önceden konuştuğumuz adam beni ortadan kaybedecek olan bana yepyeni bir hayat verecek olan... | Open Subtitles | ذاك الرجل الذي تحدثّنا عنه من قبل... ذاك الشخص الذي قلت بوسعه أن يخفيني ويعطيني حياة جديدة... |
Ölmek üzere olacak ve bütün parasını bana verecek. | Open Subtitles | رجل يوشك على الموت ويعطيني ماله كله. |
İşimi yapmak için bana zaman verecek. | Open Subtitles | ويعطيني الوقت لأقوم بمهمتي |
Bir de yiyecek içecek veriyor. | Open Subtitles | ويعطيني الشراب وغير هذا |
Ve bana bunu veriyor. | Open Subtitles | . ويعطيني هذه |