"ويعطيها" - Translation from Arabic to Turkish

    • veriyor
        
    • alıp
        
    Çiçek falan veriyor kendini özel hissettiriyor. Open Subtitles ويعطيها بعض الأزهار ويجعلها تشعر انها مميزة
    Ve birçok platformda kullanılabilecek bir isim veriyor. Open Subtitles ويعطيها اسما أكثر ملاءمة لمنصة متعددة توصيل المحتوى.
    Arabanın anahtarlarını veriyor. Open Subtitles ويعطيها مفاتيح السيارة بينما يهم بالخروج
    Bir gün, takımımızdan biri bir okula gitmiş ve bir öğretmenin okulun bahçesinden taş ve sopalar alıp sınıfa götürdüğünü ve onları öğrencilere verdiğini görmüş. TED في أحد الأيام، ذهب أحد أعضاء فريقنا إلى مدرسة ورأى مُعلما يلتقط العصي والحجارة من حديقة في الخارج ويأخذها إلى داخل الفصول الدراسية ويعطيها للطلاب.
    Birkaç herif onu alıp uyuması için yatak verirler ona. Open Subtitles شخص ما سوف يأخذها ويعطيها فراش جميل لتنام فيه
    Wolfe'un kanını alıp DNA'sını bir uyuşturucuya koyuyor ve onu çocuklara veriyor. Open Subtitles كان يمتص دماء (وولف) ويحول محلوله النووي إلى عقار ويعطيها إلى (كيدز)
    Zenginlerden alıp fakirlere vermek gibi bir huyu vardı. Open Subtitles لديه عادة بأخذ المال من الأغنياء ويعطيها للفقراء
    Parlak gözükmesi için taşlara yağ enjekte ediyordu, dahası Miami'de arkadaşlarıyla kazandığı uyuşturucu parasıyla zümrüt alıp onları fahişelere hediye olarak veriyordu. Open Subtitles كان يخلط الأحجار مع الزيت لكي تصبح لأمِعةً وفي المقابل كان لديه صديق في ميامي يشتري الأحجار بأموال المخدرات ويعطيها كـ هدايا للعاهرات في البلدة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more