Hep beraber langırt oynuyor, şarkı söylüyor iyi vakit geçiriyorlardı. | Open Subtitles | وكانوا يلعبون كرة الطاولة ويغنون سويًا ويقضون وقتًا ممتعًا حقًا |
Herkes güzelce giyinmiş, çatı kirişlerine şarkı söylüyor, ve sen de gerçek bir aydınlanma ile çıkıyorsun. | Open Subtitles | الجميع متأنقون ويغنون في المكان وأنت تخرج في كامل أناقتك |
5 bin Kırmızıların hepsi ağlayıp şarkı söylüyor ve dans ediyor, yukarı aşağı zıplıyor "Haydi Kırmızılar, haydi Kırmızılar" diyorduk. | Open Subtitles | خمسة آلاف من مشجعى الحُمر يبكون ويغنون. ويرقصون ويقفزون صعودا وهبوطا. قائلين: |
Onları yüzerken buldum, silahlarını nehir kenarına atmışlar gülüyorlar, şarkı söylüyorlardı. | Open Subtitles | وجدتهم يسبحون, وأسلحتهِم على ضفة النهر كانوا يضحكون ويغنون |
Gitar çalıyorlardı, ve şarkı söylüyorlardı, "Bu tepeler müziğin sesi ile hayattalar" | Open Subtitles | ويغنون"الجحيم مازال حيا بانغام الموسيقى " |
Sadece birkaç kişi olacak ve şarkı söyleyecekler. | Open Subtitles | الذين سيقفون ويغنون سنة حلوه ياجميل |
Pasta getirip ona şarkı söyleyecekler. | Open Subtitles | وسيحضرون كعكة ويغنون له |
Ufacık tefecik insanlar oraya tırmanıyor ve mini enstrümanlarını çalıp küçücük mikrofonlarda şarkı söylüyor! | Open Subtitles | مثل الناس الصغار جداً يتسلقون إلى الداخل ويلعبون أدواتهم الصغيرة ويغنون بميذاعهم الصغير |