"ويقولون" - Translation from Arabic to Turkish

• derler
• söylüyorlar
• söylerler
• der
• söylediler
• diyorlar
• Dediklerine
• ve "
• söyleyen
• dediler

Öncelikle, otururlar ve belirli bir grup hastanın klinik sorununu bulalım derler.
أولًا يجلسون ويقولون هيا بنا نحدد المشكلة سريريًا بين مجموعة معينة من المرضى

Sorunu teşhis ettikten sonra ikinci aşamaya geçerler ve temel nedeni bulalım derler.
بعد تحديد المشكلة عليهم بعد ذلك أن يتقدموا للخطوة الثانية ويقولون: هيا بنا نحدد السبب الجذري

Pek çok insanla görüştüm, sizin yanıldığınızı söylüyorlar ve tahminleri şirketlerden yana.
وقد حاورت الكثير من الشخصيات، ويقولون بأنك مخطيء، وأنهم يراهنون على الشركات.

Daha sonra yanıma gelip beğendiklerini ya da nefret ettiklerini söylüyorlar.
ثم يأتون إليّ ويقولون أنهم يحبون ما أفعله أو يكرهونه كلياً

Erkekleri bilirsin, bu konuda hep yalan söylerler. Herkes hakkında bunu söylerler.
يكذبون بشأن ذلك طوال الوقت ويقولون ذلك حول كل شخص

Bazıları bu bardağa bakıp şöyle der:
بعض الشبان ينظرون إلى هذه الكأس ويقولون:

Garip, farkındayım fakat evde kalmayacaklar ...ve başkasının da kalamayacağını söylediler.
غريب , اعلم لكنهم لا يقطنونه ويقولون لن يقطنه احد اخر

Adam: Herkes için, her yerde, her gün bir sağlık çalışanı diyorlar.
رجل: ويقولون عامل صحي للجميع، في كل مكان، كل يوم.

Aynı şeyi ben söylesem, derler ki: "Wow, çok ilginç.
عندما أقول ذلك، يختلف رأيهم، ويقولون "واو، هذا مثير للإهتمام.

Sen bir yerde otururken, senin yanına gelirler ve şöyle derler,
عندما تكون جالساً في مكان ما ويأتون إليك ويقولون

Kendini ifade edemeyenlerin müşterileri aptaldır derler.
ويقولون أن الرجل الذي يمثل نفسه هوكعميلأحمق.

Geri zekalı gelmiş. Bir de beleşe yemek olmaz derler.
لقد ظهر الأبله ويقولون أنه لا يوجد غذاء مجانى

Hastaların sana Çin restoranından yemek almanı söyleyip, seni sevdiklerini söylüyorlar mı?
هل هؤلاء المرضى يطلبون منك إحضار طعاماً صينياً ويقولون لك .. أحبك؟

Evet, ve yaşlandıkça yeni şeyler öğrenmenin çok önemli olduğunu söylüyorlar...
أجل, ويقولون من المهم أن تتعلم ..أشياء جديده, وانت تتقدم بالعمر

Bunlar, size aynı zamanda devri-daim makinaları ve sonsuz enerji sistemleri verebilecelerini de söylüyorlar.
نعم. ويقولون أيضا وأنها يمكن أن يعطوكم آلات الحركة الدائبة ونظم الطاقة المجانية.

Buzullar eriyor. Bu gidişle, sel basacağını söylüyorlar.
والجبال الجليدية تذوب، ويقولون أنها ستحدث فيضاناً

Delice şeyler de söylerler Bir kitap yazabilirim
ويقولون اشياء مجنونة ايضا يجب ان اكتب كتابا ، حقا

Bir de meclisle CIA'in birlikte çalışamadığını söylerler.
ويقولون أنّ الكونغرس ووكالة المخابرات المركزية لا يمكنهما العمل معاً

Senin insan olmadığını ve oluk oluk kan akıttığını söylediler.
ويقولون أنك خالد وقد سفكت أطناناً من الدماء.

Kendilerine abiler adını veriyorlar ve diyorlar ki; küçük kardeşler olan bizler, dünyada yıkımdan sorumlu olan kişileriz.
وهم يسمون أنفسهم الأخوة الكبار ويقولون عنا نحن، أننا الأخوة الصغار المسئولين عن تدمير العالم

Dediklerine göre servetini, kereste- -kibrit işinden, ...ve yangın sigortacılığından elde etmiş.
ويقولون أنه قام بجمع ثروة من الخشب ومن أعواد الثقاب، ومن الضمان ضد الحريق

İltica edenler, sınıra gelen ve ülkelerine gönderilirlerse zulüm göreceklerini söyleyen kişilerdir.
طالبو اللاجوء هم ناس يُعرفون عن أنفسهم عند الحدود ويقولون أنهم سيلاحقون في حال عودتهم إلى الديار.

Adamlar bunun hakkında telefonda konuşurken, fazla bir kayıp değil dediler.
وسمعنا الشباب يتحدثون ويقولون إنها لم تكن خسارة كبيرة