"ويقول انه" - Translation from Arabic to Turkish

    • söylüyor
        
    • söyledi
        
    • diyor
        
    Burayı işletiyor. Burada çalışıp, arka tarafta kalabileceğini söylüyor. Open Subtitles انه يدير المكان ويقول انه يمكنك العمل هنا والعيش معه
    Reed'in dünden beri köşesine çekildiğini söylüyor. Open Subtitles ويقول انه تم يتحصن ريد تصل منذ أمس. لا أعرف.
    Kendi okul taksidini ödeyeceğini söylüyor. Open Subtitles ويقول انه يمكنه أن يدفع مصاريف التعليم الخاصـه بـه
    Hayır. Dün gece için özür diledi. Evli olduğumuzu bilmediğini söyledi. Open Subtitles لا لا , انه كان يعتذر عن ما حدث ليلة أمس ويقول انه لم يكن يعرف اننا متزوجين
    Lobiye gelmek üzere olduğunu söyledi. Open Subtitles فوق في الصاله. ويقول انه في طريقه للنزول.
    Oo, diyor ki sadece Eddie'ye mesaj göndermiş çünkü çok kızgınmış. Open Subtitles أوه، ويقول انه فقط أرسلت إدي رسالة نصية لأنه كان غاضبا.
    Fırlatmanın nerede olduğunu sana söyleceğini söylüyor ama sadece karşılığında dokunulmazlık alırsa. Open Subtitles ويقول انه سوف اقول لكم حيث الاطلاق، ولكن فقط إذا كان يحصل على الحصانة.
    - Hiç bir şey bilmediğini söylüyor. Open Subtitles - ويقول انه لا توجد الآن و [أبوس]؛ أعرف أي شيء.
    Ayrıca General Sanpo ile karşılaşmak istediğini söylüyor. Open Subtitles ويقول انه يريد ان يتقاتل مع الجنرال (سانبو)
    - Bunu biliyorum Farley, sadece Haas onu gördüğünü söylüyor ... Open Subtitles وأنا أعلم , فارلي! هنا فقط هوز , ويقول انه...
    Halkı arasında bir prens olduğunu söylüyor. Open Subtitles ويقول انه أمير على شعبه
    - Hatırlamadığını söylüyor. Open Subtitles ويقول انه لا يتذكر.
    Yarın pencereden aşağı atacağını söylüyor. Open Subtitles ‫ويقول انه سيرميها من النافذة
    Şu hırsız kefaletle serbest kaldı ve sizin icabınıza bakmaya geleceğini söyledi. Open Subtitles حصلت على لص خارج بكفالة ويقول انه قادم لتحصل.
    Telefondaki müdür yardımcısı Joy. Önemli olduğunu söyledi Open Subtitles انه مساعد النائب العام , جوى ويقول انه امر هام
    -Evet. Bunu dans derslerini geçmek için yaptığını söyledi. Open Subtitles نعم، ويقول انه فعل ذلك فقط لوضع نفسه من خلال دروس الرقص.
    Ona safkanımla ilgili her şeyi anlattım o da bizi duvarın diğer tarafındaki bir dövüşe sokabileceğini söyledi. Open Subtitles قلت له كل شيء عن بلدي أصيل، ويقول انه يمكن أن يحصل لنا معركة ما وراء الجدار، و
    Sizi arayıp geç kalacağını söyledi mi? Open Subtitles فهو لم يطلق يا رفاق، ويقول انه كان سيصبح في وقت متأخر؟
    Barack Obama dışardan alıma hayır diyor ve elektrik vergilerini yükselteceğini? Open Subtitles مع ارتفاع اسعار الوقود باراك اوباما يقول لا للتنقيب البحري ويقول انه سيرفع الضرائب على الكهرباء
    Hardy Eriksen "Artık Laugesen'ın liderliğini desteklemiyorum" diyor. Open Subtitles ويقول انه لايؤيد زعامة لاغسن للحزب
    O bir bebek beri o iciyor, diyor. Open Subtitles ويقول انه تم شربه منذ أن كان طفلا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more