Ve hani siz yürürken karşıdan birisi size doğru yürür, ikiniz de yol vermek istersiniz ama aynı yöne gidersiniz, ve biriniz aceleyle kaçana kadar bunu defalarca tekrarlarsınız ya? | Open Subtitles | وهذا الشيء حين تمشون ويمشي شخص باتجاهكم، وكلاكما يحاول التنحي جانباً لكنكما تذهبان بنفس الاتجاه وتقومان بنفس الشيء مراراً وتكرراً حتى يقوم أحدكما بالالتفاف حوله بسرعة |
Sonra herkesin önüne atar ve yürür gider. | Open Subtitles | ثم سيرميه القط أمام الجميع ويتركه ويمشي |
Konuşurken, yürürken, şarkı söylerken, dans ederken, nefes alırken. | Open Subtitles | ... وبينما كان يتكلم ، و يغني ويمشي ويرقص، ويتحرك ويتنفس. |
- Ölü bir adam nasıl ayaklanıp, ormana mı gitti? | Open Subtitles | -كيف ماذا ؟ كيف رجل ميت يقوم ويمشي بين الغابات ؟ |
Jan'ın yanına gidip iyileşmesi ve ayağa kalkıp yürümesi için dua etmeni istiyorum. | Open Subtitles | "أريدكِ أن تذهبي إلى "يان وتصلّي له أن يُشفى وينهض من فراشه ويمشي |
Silver Spring garından Georgia Bulvarı'na kadar birkaç mil yürür. | Open Subtitles | ويمشي ميلين إلى جادة (جورجيا) من محطة (سيلفر سبرينغ) |
Cleveland'ın motorsikletinin gürültüsünü hatırlıyorum ve kaldırımda yürürken botlarının çıkardığı sesi ve esprilerini. | Open Subtitles | أتذكر ضجيج صوت دراجة " كليفيلند" يجر جزمته ويمشي على الحجاره لقدنظرتبعينهقبل اخر . |
Yataktan kalkıp yürümesi için. | Open Subtitles | لينهض من سريره ويمشي |