O zaman lokantaya gidip bu işin yürümeyeceğini söyle. | Open Subtitles | أنت فقط سَيكونُ عِنْدَكَ للهُبُوط هناك ويُخبرُها الشيء بأكملهَ مِنْ. |
Ray, oraya git ve ona Tanrı'nın bizi birbirimize yardım etmek için dünyaya gönderdiğini söyle. | Open Subtitles | راي، فقط يَنْهضُ هناك ويُخبرُها الذي الله وَضعَنا على الأرضِ للمُسَاعَدَة بعضهم البعض. |
Bir daha yüz yüze geldiğimizde ona benim adımı, bana da onunkini söyle, ya da önce onun adını söyle, sonra benimkini, nasıl rahat ediyorsan. | Open Subtitles | تَعطيني اسمَها ويُخبرُها اسمَي، أَو أنت تَذْهبُ اسمَها، اسمي، اسمي، اسمها. |
...ve ona tek ihtiyacının bir penisilin olduğunu söyle. | Open Subtitles | ويُخبرُها تَحتاجُ a طلقة البنسلينِ. |