"و أبوك" - Translation from Arabic to Turkish

• ve baban
• Baban ve
• babanla
• Baban da

Önceleri sen, ben ve baban çok eğlenirdik.
لقد إستمتعنا كثيراً في البدايه أنا وأنتَ و أبوك

Beni izlediğini biliyorum. ve baban da seni izliyor.
و أبوك يراك أيضاً.

Ben ve baban? Boşver gitsin. Gel buraya.
أنا و أبوك, انسى ذلك, ادخل

Baban ve ben çatı katındaydık ve gelinliğimin hala üzerime olduğunu gördük.
حينما كنتُ و أبوك في العلية أدركنا أن فستان زفافي مازال يناسبني

Eğer küçük bir kız, sağ Baban ve ben bölünmüş sonra olsaydı...
عندما كنت فتاة صغيرة .. بعد أن انفصلنا أنا و أبوك

Aile toplantısı. Bilmiyor olabilirsin ama babanla ben daima mükemmel bir çift değildik.
لعلك لا تعرف هذا لكني و أبوك لسنا سعيدين دائماً

Seni ve baban Mirza'yı tanımayan mı var?
ليس هناك أى شخص لا يعرفك انت و"أبوك" (ميرزا)؟

ve baban yine her güzel olan fikirleri mahfediyor.
و أبوك يحبطها كعادته.

ve baban yine aradı.
و أبوك إتصل مرة أخرى

Sen ve baban, sıkça kamp yapar mısınız?
أنت و أبوك تخيمان كثيراً ؟

Clark, şuan bilinmeyen sulardasın ve baban bize yardım etmek burada değil, bu yüzden... lütfen, içgüdülerime güven ve dinlen.
.... أنت في المياه المجهولة " كلارك " و أبوك ليس هنا ليساعدنا ، لذا رجاء ، ثق بقدرتي و استرخي

En azından annen ve baban konuşuyorlar.
على الأقل أمك و أبوك يتكلمان

ve baban onu gönderdi.
و أبوك طرده

Ben ve baban.
أنا و أبوك

Annen ve baban.
أمك و أبوك.

Baban ve ben boşanma işlemlerine başlayınca, o kadar çok soru sormaya başladın ki, sana cevap vermektense sakinleştirici vermeyi daha kolay bulduk.
عندما بدأنا أنا و أبوك بطلاقنا بدأت تسأل اسئلة كثيرة وجدناه انه أسهل ان نخدّرك من ان نجاوبك

Baban ve ben seni yanımıza aldık. Geç saatlere kadar uyumamana sesimizi çıkaramadık.
أنا و أبوك أدخلناك لمنزلنا و تركناك تنامين لوقت متأخر

Tatlım, Baban ve ben bu şekilde öğrenmeni istemedik.
يا عزيزي تعرف أني و أبوك لم نرغب أن ينتهي الامر هكذا

İyi o zaman, ama Baban ve ben, sana bunun hesabını soracağız. "Baban ve ben."
حسنا لكني و أبوك سنعاقبك أشد العقاب

Baban ve ben çok yakın dosttuk.
أنا و أبوك كنا أصدقاء مقربين

Altı ay önce babanla cenazesine katıldık.
أنا و أبوك حضرنا لجنازته منذ ستة أشهر

- Baban da ortalarda yok. - Oh, Biliyor musun?
و أبوك غير موجود - أتدرى أمراً ؟