Ceketimi alayım ve sana bugün seks yaptığımı söyleyeyim. Ne? | Open Subtitles | فقط دعني ألبس سترتي و أخبرك أنني مارست الجنس اليوم |
Belki de dürüst olmalı ve sana ne istediğimi söylemeliyim. | Open Subtitles | ربما يجب أن أكون صادقا معك و أخبرك بما أريد |
Aynı Metropolis'e dönüp, motosikletli parti düşkünü olduğum ve sana hayatımdan defolmanı söylediğim gibi mi. | Open Subtitles | مثل إذا أنتقلت إلى ميتروبوليس أصبح حيوان سائق للحفلات و أخبرك بأن تبتعد عن حياتي مثل ذلك صح |
Konuşmak ve dinlemek, dahası sana yardımcı olmak için yanında olduğumu söyleyecektim. | Open Subtitles | و أخبرك بأنني هنا لأستمع و أتحدث معك لأساعدك بأي طريقة ممكنة |
Gelip, seni uyandıracaktım ve söyleyecektim. | Open Subtitles | كنت أنوى أن أصعد لأعلى و أوقظك و أخبرك |
Pete, ben sadece iyi olmana sevindiğimi tekrar söylemek istedim. | Open Subtitles | بيت، أنا فقط أردت المرور و أخبرك أنّي مسرور أنك بخير. |
Pete, sadece sana iyi olmana ne kadar mutlu olduğumu söylemek istedim. | Open Subtitles | بيت، أنا فقط أردت المرور و أخبرك أنّي مسرور أنك بخير. |
Sadece Maeby'i kontrol etmek ve sana ona henüz ulaşamadığımı söylemek istedim fakat bilirsin ki, yeteneğim gâlip çıkacaktır. | Open Subtitles | لذا أردت ان أطمئن على (مايبي) و أخبرك أنني لم أخذ دوري بعد لكن على الرغم من ما تعتقدينه فموهبتي سوف تربح |
Senin terapistinim ben ve sana tatmin olmadığını söylüyorum! | Open Subtitles | أنا طبيبك و أخبرك أنه لم يفعل |
Winchester'da onunla konuşacağım ve sana kararımı bildireceğim. | Open Subtitles | "سأتحدث معها في "وينشستر و أخبرك بقراري |
Gelip, seni uyandıracaktım ve söyleyecektim. | Open Subtitles | كنت أنوي أن أصعد لأعلى و أوقظك و أخبرك |
- Sana omlet yapıp söyleyecektim. | Open Subtitles | لقد كنت سأصنع لك عجة و أخبرك |
Bunu gelip sana bizzat söylemek istedim. | Open Subtitles | ظننت أنه علي أن أحضر و أخبرك هذا شخصياً |