Peki ya ben sizinle olmaktan vazgeçersem, tekrar buraya geri dönemeyecek miyim? | Open Subtitles | و إن لم أحب العيش معكما لا أستطيع أن أغير رأييّ و أعود إلى هنا ؟ |
Peki ya susturmazsa? | Open Subtitles | , و هذا ما سيخرسها صحيح, و إن لم يحصل ذلك؟ |
- Yoksa senin taşaklarını sıkarım. - Bak, sadece... | Open Subtitles | و إن لم تفعل ، فقد علق قضيبك في سحّابة البنطلون |
Yoksa, ceplerinizi boşaltın ve eve giderken mêtro'ya binin. | Open Subtitles | و إن لم تفعلوا, أفرغوا جيوبكم من الأموال لأنكم دائماً تستطيعون الذهاب إلى البيت بالقطار |
Bir tedavi bulmalıydılar ve eğer bulunamazsa, ölecekti. | TED | عليهم أن يجدوا دواءا، و إن لم يتمكنوا من إيجاد العلاج، فسوف يموت. |
Öldüğü zaman şöyle demiş, veya öyle dediğine inanılır ve eğer demediyse de, öyle derdi. | Open Subtitles | عندما توفي يفترضبأنهقال.. و إن لم يقل، من الممكنأنهقال.. |
Eğer otelin konuğu da değilsen... - ...burada ne işin var? | Open Subtitles | و إن لم تكن نزيلاً بالفندق ماذا كنت تفعل هناك؟ |
Anladım, Peki ya öyle değilse? | Open Subtitles | صحيح، و إن لم يكن الأمر كذلك ؟ |
Peki ya vermezsem? | Open Subtitles | و إن لم أفـعـل؟ |
Peki ya eve hiç dönmezse? | Open Subtitles | و إن لم يرغب بالعودة ؟ |
Peki ya cinayet değilse? | Open Subtitles | و إن لم يكن مقتولاً عمداً؟ |
- Peki ya ölmemişse. | Open Subtitles | و إن لم تكن كذلك؟ أهرب |
Peki ya gelmezse? | Open Subtitles | و إن لم يأت ؟ |
Ve bunun avantajlarından yararlanacak bir vizyon sizde Yoksa, galiba yanlış ajansa geldim demektir. | Open Subtitles | و إن لم تكن لديك الرؤية الكافية للاستفادة منه فربما أتيت للوكالة الخطأ |
Evet, herkes skandalları sever, ve eğer en sonuncusuyla çok fazla ilgilenmek için sebepleri Yoksa, | Open Subtitles | نعم، الكل يحب الفضائح و إن لم تستمتع بالفضيحة الأخيرة لسببٍ ما |
ve eğer hiç zenci Yoksa, yanık biri varsa ona oy verirdi. | Open Subtitles | و إن لم يكن هنالك أيّ سود كان يساند أي شخص يحمل خانة |
ve eğer yanılmıyorsam, o giydiğiniz bere bir sanatçıya daha çok uyardı. | Open Subtitles | و إن لم أكن مخطئاً فإن القبعة التي ترتديها تناسب رجل فنان فقط |
Peki, ben sizin anneniz değilim, ve eğer uygunsuz davranırsanız burada, pataklanırsınız. | Open Subtitles | حسناً، أنا لست أمكم و إن لم تلزموا الأدب في منزلي سأصفعكم على مؤخراتكم |
Evet, hepimiz birilerini ararız, ve eğer onları bulamazsak, sadece dua edebiliriz, onların bizi bulması için. | Open Subtitles | نعم، كلنا نبحث عن أحد و إن لم نجده يمكننا أن ندعو الله |
ve eğer zayıf değilsen yarışamazsın. | Open Subtitles | و إن لم تكوني نحيفة لا تستطيعن المنافسة, لذا |
Sanırım bu gemiyi kontrol eden güce de sahip oluyor ve o güce sahip olan sen değilsen kontrolü ele almak için başka yollar buluyorsun. | Open Subtitles | أعتقد أن من يسيطر على القارب يمتلك القوة و إن لم تكوني أنتِ فإذاً و إلا من أجل أن يسيطر عليكِ |