"و ابنتي" - Translation from Arabic to Turkish

• ve kızım
• Kızım ve
• ve kızımla
• ve kızımı

ve kızım da bunu bugün çözdü. O... Branch seninle Nighthorse arasında kaldı.
و ابنتي اكتشفت ذلك مبكرا اليوم برانش قد علق بينك و بين نايتهورس

Karım ve kızım adına da size teşekkür ederim efendim.
و زوجتي و ابنتي بالوطن يشكرونك أيضاً يا سيدي

Kızım ve ben cenaze töreni için onun bedenini Long İsland'a götürüyoruz.
كنا نحضر جثته انا و ابنتي لنرجعه ل لونج أيلاند من اجل الدفن

Eski eşim ve yeni kocayla birlikte küstah Kızım ve götlek erkek arkadaşı ile akşam yemeği.
عشاء مع الحبيبة السابقة و زوجها الجديد و ابنتي المتغطرسة و حبيبها الحقير

Şu anda eşim ve kızımla beraber düğün alışverişindeler.
انهم ذاهبون للتسوق للزفاف مع زوجتي و ابنتي

Şimdi de ben, annem ve kızımla yaşıyorum.
و الآن اعيش أنا مع أمي و ابنتي

eşim ve kızımı da yanına almıştı.
حتى زوجتي و ابنتي أخذتهما تلك الآله. هكذا.

Bana bıçakla saldırdı. Karım ve kızım da vardı.
أتاني متسلّحا بسكّين، تماماً حيث تواجدت زوجتي و ابنتي.

Saçma bi senaryo yazma olayının ortasındayım ve kızım sikik erkek arkadaşı yüzünden perişan halde ve bunların hepsi benim suçum olabilir.
انا في منتصف مسألة الكتابة هاته و ابنتي مشتتة كلياً بسبب حبيبها المغفل ولربما يكون كل هذا خطأي

Şöyle, oğlum ve kızım daha küçükken benden uzaklaştırıldılar - çocuk istismarı birimleri tarafından.
..ابني و ابنتي قد تم أخذهم مني عندما كانوا صغارا تم أخذهم من قبل سلطات الكنيسة

Oğlum ve kızım çok küçük yaşta benden alındı.
ابني و ابنتي تم أخذهم مني عندما كانوا صغار

Karım ve kızım San Francisco bariyer kentinde Fantomlar tarafından öldürüldü.
زوجتي و ابنتي.. قتلتهما الأطياف عند حاجز "سان فرانسيسكو" عندما هوجمت المدينة

Sabaha kadar yatağım müsait olmuyor ve kızım...
لا يوجد سرير لي حتى الصباح و ابنتي

Kızım ve ben sinemaya gidiyorduk.
كنت أنا و ابنتي في طريقنا للسينما

Kızım ve bende kıkırdak saç gelişememesi sorunu var.
أنا و ابنتي لدينا نقص بنمو الغضاريف

Kızım ve ben haklarımızı biliyoruz.
أنا و ابنتي نعلم حقوقنا جيداً.

Sadece Kızım ve ben kaldık.
و الآن تبقى انا و ابنتي

-...Kızım ve ben saklanmak zorundayız. -Sakin ol!
سأعيش أنا و ابنتي مختبئين - اهدأي -

Karım ve kızımla birlikte arabadaydık.
كانت زوجتي و ابنتي في سيارتي معاً

Benim karım ve kızımla tanışmadın.
انت لم تقابل زوجتي و ابنتي

Beni ve kızımı uyutmaz.
. إنها تبقيني و ابنتي مستيقظتين

Karımı ve kızımı sana emanet ettim Tarrance.
سلَّمْتُكَ زوجتي و ابنتي يا "تيرانس"...