"و الآن لا" - Translation from Arabic to Turkish

• ve şimdi
• ama şimdi
• şimdi de
• ve artık

Seksen beş kişilik bir şirketi yönettim, ve şimdi onlara ilaç vermeden üç küçük çocukla başa çıkamıyorum.
كنت أدير شركة بها 85 شخص و الآن لا يمكنني رعاية ثلاث أطفال صغار دون تخديرهم

- Geleceğin resmini çizdim. - ve şimdi onu da yapamıyorsun.
كان يرسم المستقبل - و الآن لا يمكنك فعل شئ -

ve şimdi bu huzurlu kasaba da daha fazla kalamayız.
و الآن لا يمكننا البقاء بسلام في هذه المدينة أطول من ذلك

ama şimdi seni ve senin iyiliğini düşünmeden tek bir an geçiremiyorum.
و الآن .. لا أستطيع أخذ نفس .. دون التفكير بكِ ..

Hayatımın yarısını, onu bulursam ne söyleyeceğimi düşünerek harcadım ama şimdi kapısını bile çalamıyorum.
قضيت حياتي كلها أفكر بما سأقوله له عندما تتاح لي الفرصة و الآن لا أستطيع أن أطرق الباب

Önce kahve molasıydı, sonra hat kesildi, şimdi de ona ulaşamıyorum.
أعني ، في البداية ظللتُ على الإنتظار ثم انقطع الاتصال ، و الآن لا أحصل حتى على نغمة اتصال

Kendinizi kandırmak istiyorsanız durmayın. Boş ümitler verdiniz ve artık hiç ümit yok diyorsunuz.
لقد أنتهى بالفعل هل تريدين أن تخدعي نفسك ، هيا إفعلي ، بريق من الأمل و الآن لا شيئ

Evet, kahretsin, ama sonra seninle tanıştım ve birlikte şu tuhaf, sıra dışı hafta sonunu geçirdik ve şimdi neredeyim bilmiyorum.
نعم، نعم أعرف و ثم قضينا عطلة عاجلة معاً بشكل سخيف و الآن لا أعرف اين أنا

12 yaşından beri muhteşem olduğun söyleniyor ve şimdi birçok kadının arzuladığı şeyi duymaya katlanamıyorsun.
لقد كان يقال لكِ بأنكِ فائقة الجمال مذ كنتِ في الثانية عشر من عمركِ و الآن لا تستطيعين تحمّل ما تتوق معظم النساء لسماعه

Salak. Sikimi kırdın ve şimdi de ot yok diyorsun öyle mi?
حصلتُ على قضيب أعوج و الآن لا يوجد حشيش ؟

- Ne oldu? Kapı kolu yok! Tahta tavalar, kocaman cam gözler ve şimdi de kapı kolu yok.
لا توجد مقابض الباب مقلاة خشبية، عين زجاجية كبيرة و الآن لا توجد مقابض الباب

Hiç çay içmemiştim ama 3 aydır Londra'dayım ve şimdi çaysız yaşayamıyorum.
أنا لا أشرب الشاي حقا, ولكن أنا في لندن مند ثلاثة أشهر و الآن لا يمكنني ان يعيش بدونه.

Annem beni merdivenlerden itti ve şimdi boynumu oynatamıyorum.
أمي دفعتني عن السلالِم و الآن لا أستطيع أن أحرِّك عنقي

- Olmadığında trene binemiyorum ve şimdi pencerenin dışında olmadığında bakıcılık bile yapabilir miyim?
ـ ماذا؟ ـ لا أستطيع ركوب القطار بدون وجودك و الآن لا استطيع رعاية طفلتها بدون وجودك بالحديقة؟

Bilirsin hayattayken kimsenin umrunda değildi ve şimdi ölü olmasını da kimse takmıyor.
نعم ، الأمر يشبه لا أحد أهتم بها حقاً عندما كانت في الحياة الواقعية و الآن لا أحد يهتم حقاً بأنها أصبحت ميتة

Onun da bunun bir parçası olmasını istiyorum, ve şimdi ona telefonundan bile ulaşamıyorum.
وانا اريده أن يصبح جزء منه ، و الآن لا استطيع أن أصل إليه على الهاتف

Diana Morrison hakkında bildikleriniz olduğunu düşünüyordum ama şimdi olduğundan kesin eminim.
اعتقدت انّه ربما تكون لديك "بعض المعلومات عن "ديانا موريسون و الآن لا استطيع ان أكون أكثر تأكداً انّكِ تفعلين

Söyledim ama şimdi yok.
احتجت لمساعدتك، و الآن لا احتاجها

ama şimdi bir dakika bile beklemeyecektim.
انتظرت أنا ستة أشهر لأدرك أنني أود البقاء مع (إيدان) و الآن لا أطيق الانتظار دقيقة

48 gün boyunca beraber olduğun bir adam var ve artık arayıp sormuyor.
حسناً، أقمت مع رجل 48 يوم و الآن لا يتصل بك و لا يرسل رسائل

İçime girdin, yerleştin ve artık iç organlarımı kemiren bir şey olduğunu düşünmeden ne hareket edebiliyorum, ne konuşabiliyorum, hatta işeyemiyorum.
أنتزحفت, اخترقتني, و الآن لا أستطيع أن أتحرك أو أتكلم أو حتى أتبول بدون أن أشعر