Ve gerçek şu ki, bir an önce bu ameliyatı olmazsanız öleceksiniz. | Open Subtitles | , و الحقيقة هي لو أنكِ لم تخضعي بهذه الجراحة فسوف تموتين |
Ve gerçek şu ki, bu ısı küçük bir çocuk-deli bana yapma türüdür. | Open Subtitles | و الحقيقة هي أن هذه الحرارة تجعلني مهووسة بالفتيان |
Ve gerçek şu, ikiniz birbirinizi bırakmakla çok büyük bir hata yaptınız. | Open Subtitles | و الحقيقة هي أنتما قمتما بخطأ كبير بترككما لبعض |
Ve gerçek şu ki sen avukat olmayı haketmiyorsun. | Open Subtitles | و الحقيقة هي انت لا تستحق ان تمارس المحاماة |
Ve gerçek şu ki sen avukat olmayı haketmiyorsun. | Open Subtitles | و الحقيقة هي انت لا تستحق ان تمارس المحاماة |
Ve gerçek şu ki oğlunuz tek bir nedenden dolayı öldü. | Open Subtitles | و الحقيقة هي هذه.. مات ولدكما لسبب واحد |
Ve gerçek şu ki, Jenny iki haftadır okula gitmiyor. | Open Subtitles | و الحقيقة هي أن (جيني) لم تذهب للمدرسة منذ أسبوعين |
gerçek şu ki, bunda ben de pek iyi değilim. | Open Subtitles | و الحقيقة هي ، في الحقيقة لم أكن جيدا جدا في هذا بنفسي |
gerçek şu ki hayatımda hiçbir şeyi bu kadar çok istemedim. | Open Subtitles | و الحقيقة هي .. ـ بأنني لم أرغب بشئ أكثر من ذلك طوآل حيآتي اللعينه |
Gerçek şu ki: Sizin çok büyük hayalleriniz var ve, tam bir doğruluk abidesisiniz. | Open Subtitles | و الحقيقة هي , لأنك شخص لديه أفكار راقية |