Ulaşımda sınır, zaman ve uzay kavramlarına son veren icat." | Open Subtitles | الاختراع الذي أنهى كل مبادئ النقل و كل حدود المكان و الزمان |
O ses benden geliyordu. Tek kalbimden. zaman ve uzay içinde çetrefilli bir vakayım geri dalgalanıp sende birleşmiş olmalı. | Open Subtitles | لقد كان ذلك أنا، قلبي الوحيد لأنني حدث معقد في الفضاء و الزمان |
uzay ve zamanın sürekli yer değiştirdiği yerler... | Open Subtitles | هل هم موجودين على مستوى بالغ الصغر حيث يتأرجح المكان و الزمان بشكل عنيف |
uzay ve zamanın yapısının eğik olduğunu kanıtladı. | Open Subtitles | أثبت أن نسيج المكان و الزمان مُنعطِف |
Bana yerini ve zamanını söyleyin. Gelirim. | Open Subtitles | أخبري الزعيم أنني سأكون هناك اعلميني فقط بالمكان و الزمان . |
Artık yerini ve zamanını öğrendim. | Open Subtitles | والآن بت أعرف المكان و الزمان |
Yer çekimsel dalga, uzay zaman içindeki küçük dalgalanmadır. | TED | موجة الجاذبية هي موجة في شكل المكان و الزمان |
Diyebiliriz ki; solucandeliği zaman makinesi, zaman ve mekân denklemlerinin uyumlu bir sonucudur. | Open Subtitles | لذلك يمكننا القول أن آلة الزمن الدودية هي حل متوافق مع معادلات المكان و الزمان |
Aslında, zaman ve uzay tek bir şey olan, uzay-zaman diye adlandırılır, dördüncü boyut olan. | Open Subtitles | في الحقيقة , إن الوقت و الزمان هما شيءٌ واحد يدعى الزمكان وهو البعد الرابع |
Seni öyle bir yerde istiyorum ki zaman ve mekan olmasın. | Open Subtitles | ♪ اريدك في مكان♪ ♪ خارج الوقت و الزمان ♪ |
Yanlış zaman ve yanlış yer. Hadi gidelim buradan. | Open Subtitles | إنه المكان و الزمان الخاطىء فلنخرج من هنا |
uzay, zaman ve yerçekimine dair bugünkü teoriler, ve kuantum fiziği hala tam değil, ve de hadron çarpıştırıcısı gibi benzer cihazlar, | Open Subtitles | ما زالت نظريات اليوم عن المكان و الزمان و الجاذبية و فيزياء الكم غير مكتملة و يبدو أن مُصادم هادرون الكبير سيساعدنا على ملئ الفراغات المحيرة |
Bundan da ilginci, mekân ve zamanın birbirlerine bağlı oldukları ve tek bir kelimeyle zaman-mekân ya da uzay-zaman olarak adlandırıldıklarıdır. | Open Subtitles | الشيء المدهش أكثر ، أنه أوضح أن المكان و الزمان مرتبطين في الواقع ببعضهما "على هيئة شيء واحد أسماه "الزمكان |
evrenin ilk zamanlarında uzay ve zamanın doğaları o kadar iç içe geçmişlerdir ki, bir kısmı o halde donup kalmış ve gelecekte, bizlerin bir zaman makinesi gibi kullanabileceği zaman lupları oluşmuş olabilir. | Open Subtitles | كانت طبيعة المكان و الزمان منحنية بالفعل بطريقة ما جعلت بعض منهم يتجمد فتركت حلقات زمنية يمكننا استخدامها كآلات زمن في وقت ما في المستقبل |
Denekler, uzay ve zamanın ötesine geçtiklerini ölülerle yüzleştiklerini, Tanrı'nın yüzüne dokunduklarını söylüyor. | Open Subtitles | من جربوه أفادوا أنهم أختبروا تجارب تجاوزت المكان و الزمان تواصلوا مع الموتى تجربة الإقتراب من الموت - هذا رائع - |
Ardından Einstein çıkar ve der ki, uzay ve zaman eğilip bükülebilir -ki bu kütleçekimdir. | TED | أتى بعدها أينشتاين بقوله، حسن، المكان و الزمان يمكن لهما أن يتقعرا و ينحنيا، و هذا ما يولد الجاذبية. |