Yeraltı suları ısı ve basınç arttığı zaman, en sonunda fışkırıyorlar. | Open Subtitles | انها ينابيع تحت الأرض عندما تتراكم الحرارة و الضغط تنفجر بالنهاية |
Bu şekilde her zaman gözlerini seviye ve basınç üzerinde tutuyorsun. | Open Subtitles | إذن أبق عينيك دائما على المستوى و الضغط. |
Hâliyle ışık yok ve basınç da fazlasıyla büyük. | Open Subtitles | ليس هناك ضوء، بالطبع و الضغط مرتفع للغاية |
Ve nedense ısı ve basınç yüzünden bozulma da yok. | Open Subtitles | و لسبب ما، الحرارة و الضغط لم يتسبّبا بأيّ اِلتواء للملعقة على الإطلاق |
Bildiğimiz kadarıyla dev bir yıldız, bir kara deliğe dönüşmek üzere çöktüğünde merkezindeki aşırı yoğunluk ve basınç evrenimizi yaratan Büyük Patlama'ya çok benzer. | Open Subtitles | على حد علمنا عندما ينهار نجم عملاق ليصنع ثقب أسود الكثافة و الضغط الشديدان في مركزه |
Sel tortularının katlı pastası yavaşça gömülmüş sıcaklık ve basınç ile kayaya dönüşmüştür. | Open Subtitles | الطبقات المُتراصة لرواسب الطوفان طُمرت ببطئ و تحولت إلى صخر بواسطة الحرارة و الضغط. |
SAT ve basınç düzenliyoruz . | Open Subtitles | المؤشرات الحيويه و الضغط كليهما منتظم |
..ve basınç, nörolojik semtomlar yaratacaktır. | Open Subtitles | و الضغط سيسبب أعراض دماغية |