Meyve ve sebze reyonunda takılırım. Orada sağlıklı bir erkek bulma şansınız vardır. | Open Subtitles | أفضل الخروج لشراء الخضروات و الفواكه فهناك فرصة أفضل للعثور على رجل صحيح |
Tom Meyve ve sebze işine girmek istiyor. | Open Subtitles | تعرفين, توم يرغب بالخوض في مجال عمل الخضروات و الفواكه |
Meyve ve sebze. | Open Subtitles | ، أنتِ بحاجة لطعام صحى من الخضروات و الفواكه |
Avrupalı haçlılar dönerlerken, Orta Doğunun et, Meyve ve favorim baharat içeren yemek tarifleriyle birlikte geldiler. | Open Subtitles | عند أعاد الصليبين الأوروبيين وصفات الشرق الأوسط المحتوية على اللحوم و الفواكه و التوابل |
Her şey hazır. Elimizde bol tahıl ve meyve var. | Open Subtitles | عملنا جارٍ، هنالك نموٌ كبير للحبوب و الفواكه. |
Benim için, 3 bira ve meyve doğaldır. | Open Subtitles | البيرة و الفواكه طبيعية |
Meyve ve sebze yiyebilir. | Open Subtitles | تستطيعُ أن تأكلَ الخضار و الفواكه. |
Etil alkol, sodyum sitrat, gliserin, polisin ki kendisi Meyve ve sebzeleri temizlemek için kullanılan bir mantar öldürücüdür ayrıca sodyum klorat borat, stransyum ve magnezyum. | Open Subtitles | (حسناً, (الإيثانول), (سترات الصوديوم), (الغليسرين (و (الإي-بولي لايسين و الذي هو مضاد فطري حيوي يستعمل ليطهر الخضروات و الفواكه |
Yalnızca biraz peynir ve meyve. | Open Subtitles | (فقط قليل من (الجبن) و( الفواكه |