Onun daveti üzerine yaban mersinli kek ve kahve için gidiyorum. | Open Subtitles | أنا ذاهب لتناول فطائر التوت و القهوة بدعوة شخصية منها |
Geldiğiniz taraftaki mutfakta çay ve kahve var. Kullanmaktan çekinmeyin, zira ihtiyacınız olacak. | Open Subtitles | و الشاي و القهوة في المطبخ كما تحبون, و أخدموا أنفسكم |
Beni buraya tarih ve kahve konuşmak için çağırmadın | Open Subtitles | ما هذا . أنت لم تتصل بي هنا للحديث عن التاريخ و القهوة |
Görüyorsun, Cate ana işiydi on-air yetenek getirmek için kahve ve çörek. | Open Subtitles | ترون .. وظيفة كايت الرئيسية كانت تقديم المواهب و القهوة و الكعك على الهواء |
kahve ve kekin tadını çıkart. | Open Subtitles | استمتِع بتلكَ الكعكَة و القهوة |
A Bölüğünün sığınağından bir sandviç ve kahve ister misin? | Open Subtitles | هل تسأل ملجأ السرية لخدمة لسندويش و القهوة مع بعض الرم فيها ؟ |
Yemek için teşekkürler ve kahve için, şarap için, bir de tıbbi amaçlı viski için. | Open Subtitles | حسنا. أشكرك على الحساء و.. القهوة والنبيذ و "الويسكي" الطبي. |
Sana hergece yiyecek ve kahve getirdim, buna ne dersin? | Open Subtitles | لقد إبتعتك الطعام و القهوة هذه الليلة |
Tanrım. Mutfak, tost ve kahve. | Open Subtitles | يا إلهي المطبخ، الخبز المحمص و القهوة |
Tanrım. Mutfak, tost ve kahve. | Open Subtitles | يا إلهي المطبخ، الخبز المحمص و القهوة |
Elbette. Size çay ve kahve getirdim. | Open Subtitles | بالطبع ، و أحضرت لكِ الشاي و القهوة |
Kahve yapacağım, yanına kek, kahveli kek ve kahve yapacağım! | Open Subtitles | سأصنع القهوة و الكعكة ! سأصنع كعك القهوة و القهوة ! |
ve kahve için. | Open Subtitles | و القهوة |
Simit ve kahve ... | Open Subtitles | الكعك و القهوة |
Simit ve kahve. | Open Subtitles | الكعك و القهوة |
kahve ve bisküviler. | Open Subtitles | و القهوة و البسكويت. |