Başladıktan sonra, öldürmeye ve daha fazla ölüme hazır olmanız gerek. | Open Subtitles | إذا بدأت يجب أن تكون مستعد للقتل و المزيد من القتل |
Yapılacak daha fazla iş vardı, ve daha fazla tartışma. | Open Subtitles | مع الوقت كان هناك المزيد من العمل و المزيد من النزاع و في لحظة غضب |
Biliyorsunuz, bir hücre diğerinin,bu iki hücre daha fazlasının ilgisini çekecek, ve daha fazla ve daha fazla nanit hücreleri birleşip bir çekirdek oluşturacak,.. | Open Subtitles | أنت تعلم, خلية واحدة تجذب خلية اخرى, و هاتان الاثنتان يجذبان إثنتان اخريتان, و من ثم المزيد و المزيد من خلايا النانيت في لب المجموعة, سيصبحون أقوياء و أقوياء أكثر و أكثر قوة |
Her zaman iş, iş ve daha çok işti. | Open Subtitles | أهتم بالعمل دائماً العمل و المزيد من العمل |
Eğer siz ikiniz daha az deney yapar ve daha çok çalışırsanız işler daha hızlı yürür. | Open Subtitles | الأمور لكانت ستسير بسرعة أكثر إذا كلاكما فعلتم تجارب أقل، و المزيد من العمل |
Dünya boyunca yapılan yeni keşifler gitgide artan tüyleri ortaya çıkarmıştır. | Open Subtitles | عبر العالم أجمع، إكتشافاً وراء إكتشاف يكشف لنا المزيد و المزيد من المزايا.. |
Bize bir ceset ve daha fazla soru bırakıyor. | Open Subtitles | مما يترك لنا جثه و المزيد من الأسئله |
Kapılar var ve daha fazla kapı. | Open Subtitles | توجد أبواب و المزيد من الأبواب |
Ağaç, ağaç ve daha fazla ağaç. | Open Subtitles | و المزيد من الأشجار |
ve daha fazla mantar. | Open Subtitles | و المزيد من الفلين |
ve daha çok asker. İki cepheli bir savaşa yetecek adamımız olmadığını söylemiştin. | Open Subtitles | و المزيد من الحرّاس, أنتِ قلتِ بأننا لا نملك ما يكفي من الجنود لنخوض حرباً على جبهتين |
Bu şeytani dövmeden kurtulur kurtulmaz içkiye, hamburgere ve daha çok içkiye geri döneceğim. | Open Subtitles | قريبًا, عندما أتخلص من هذا الختم الشيطاني سأعود إلى شطائر اللحم المُسكرة .. و المزيد من الخمر |
2006-2009 yılları arasında, ülkemiz Lübnan, bizi iç savaşa yaklaştıran dengesiz yıllar, istilalar ve daha çok suikastler geçirdi. | TED | بين 2006 إلى 2009، بلدنا، لبنان، مرَّ بسنوات عدم استقرار، اجتياحات، و المزيد من الاغتيالات التي كادت تؤدي إلى حرب أهلية. |
Daha çok insan ve daha çok sır. | Open Subtitles | المزيد من الناس و المزيد من الأسرار |
Şarap ve daha çok şarap. | Open Subtitles | نبيذ و المزيد من النبيذ |
Şimdi, her yıl gitgide daha fazla buz dağın tepesinde kalıyor ve o kadar ağır oluyor ki dağdan aşağıya doğru kaymaya başlıyor, yavaş hareket eden bir buz gölünü şekillendiriyor. | TED | وفي كل سنة، يتكدّس المزيد و المزيد من الثّلج فوقه و في النّهاية يصبح ثقيل الوزن جدّا لدرجة أنّه ينزلق نحو أسفل الجبل مدفوعا بوزنه الثقيل، مشكّلا نهرا من الجليد بطيء الحركة. |
Garson yan masadakilere çocuğun ne dediğini söyledi ve hep birden güldüler sonra herkes herkese anlattı ve ortalığı gitgide kahkahalar kapladı. | Open Subtitles | أخبر النادل من يجلسون بالمائدة المجاورة بما قاله الصبى ، و ضحكوا جميعاً و تم اخبار المزيد من الناس و زادت الضحكات و المزيد من الناس و المزيد من الضحكات |
Kurtların sayısı gitgide artıyor. | Open Subtitles | هناك المزيد و المزيد من الذئاب |