"و المستقبل" - Translation from Arabic to Turkish

    • ve gelecek
        
    • gelecek de
        
    • ve geleceği
        
    • geleceğe
        
    • geleceğin
        
    • gelecek olduğunu
        
    Başka bir deyişle, gelenek ve gelecek görüşlerinin onda dokuzu gitmişti. TED بصياغة اخرى خُسرت 9 من كل 10 رؤيات للتقليد و المستقبل
    Temel fizik yasalarımız 'geçmiş' ve 'gelecek' arasında, dikkate değer bir ayırım yapmaz. Open Subtitles هناك إدراك معين بأن قوانيننا الفيزيائية الأساسية.. لا تقيم تمييزاً ذو قيمة بين الماضي و المستقبل.
    Geçmiş de gelecek de daima bizimle birliktedir. Open Subtitles و يظل الماضى و المستقبل معاً إلى جانبنا إلى الأبد
    Esas itibarıyla geçmişi, şimdiyi ve geleceği aynı anda görebilir hale geliyorsunuz. Open Subtitles أيّ أنّك تستطيع في الجوهر، رؤية الماضي، الحاضر و المستقبل في آنٍ واحد.
    Geleneksel olarak zamanı, düz geçmişten geleceğe akan bir nehir gibi düşünürüz. Open Subtitles النظرة التقليدية للوقت هى خطية مثل نهر يصل بين الماضي و المستقبل
    Geçmiş, bugün ve geleceğin, bireyselliğin ve topluluğun bir araya gelmesiyim. TED نقطة إلتقاء الماضي و الحاضر و المستقبل على مستوى الفرد و الجمع
    Bu ülkenin önünde muhteşem bir gelecek olduğunu unutmayın. Open Subtitles خذ بالاعتبار مستقبل هذه الدولة و المستقبل الذي ينتظرها
    "Umut ve gelecek vaat eden planlar." Open Subtitles خطط لإزدهاركم و عدم ايذائكم خطط ليجلب لكم الأمل و المستقبل
    Tek söyleyebileceğim, geçmişin, bugünün ve gelecek Noellerin hayaletlerini, tek bir bölümde görebileceğiz. Open Subtitles تشارلز ديكنز : حسنا، كل ما يمكنني قوله الآن هو أنها ستتضمن الأشباح و الماضي، الحاضر و المستقبل جميعهم في وقت واحد
    Çünkü orada yukarıdaki yıldızlarda bütün kahramanlar geçmiş, bugün ve gelecek bize bakıp gülümsüyorlar. Open Subtitles لأنه هناك فوق ، في النجوم العليا كل الأبطال من الماضي الحاضر و المستقبل ينظرون إلينا أسفل و يبتسمون
    Şimdiki zaman tecrübe ettiğimiz zaman, geçmiş şimdiki hafızamız, ve gelecek ise şimdiki beklentilerimizdir. Open Subtitles الحاضر الذى نعيشة الماضى كزكرايات قديمة و المستقبل كتوقعات قادمة
    Biz geçmişi taşa yazılmış düşünürüz ve gelecek her şeyin olabileceği boş bir kâğıttır. Open Subtitles نحن نفكر في الماضي كما لو إنه منقوش على الحجر و المستقبل كلائحة فارغة حيث يمكن أن يحدث أي شيء.
    Geçmiş ve gelecek tüm bu kupalar, kurdeleler ve ödüller çocukların yönlendirilebileceğinin kesin kanıtı genetik verilere dayanarak. Open Subtitles كل الكؤوس و الجوائز في الماضي و الحاضر و المستقبل هي دليل على أن الأولاد يمكن أن يكونوا أبطالاً لكي يعكسوا أفضل مظهر لأي جينات وراثية
    Geçmiş de gelecek de benim için bir saçmalık artık. Open Subtitles .. الماضي و المستقبل مجرد مزحة بالنسبة لي الآن
    Geçmişi, günümüzü ve geleceği aynı anda yaşamaya başladı. Open Subtitles الماضى و الحاضر و المستقبل كلهم موجودين فى وقتٍ واحد
    Beynimiz zamanı bu şekilde algılar bu sayede geçmişi, günümüzü ve geleceği birbirinden ayırt edebilir. Open Subtitles عقولنا تنظر إليه بهذه الطريقة فحسب ...لذا يمكننا التفريق بين الماضى و الحاضر و المستقبل
    ve geleceği. Open Subtitles و المستقبل
    Geçmişten geleceğe uzanan çok sayıda şeritleri var. Open Subtitles بعدد لانهائي من الطرق التي تصل بين الماضي و المستقبل
    Kayıp tarafların ve şaşırtıcı geleceğin azizine. Open Subtitles قلادة القديس للماضي المفقود و المستقبل الغير واضح
    Bu yüzden bu sonucun, insanlık için gerçek ve adil bir gelecek olduğunu söyleyebiliriz. Open Subtitles ... أما نحن فقد توصلنا إلى الحقيقة وهي تقديم المصداقية و المستقبل للإنسانية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more