"و المشكلة" - Translation from Arabic to Turkish

    • problem ise
        
    • sorun ise
        
    • ve asıl olay
        
    • ve sorun şu ki
        
    Mühendisin karşılaştığı problem ise ne kadar miktarda atık için hazırlık yapmak gerektiğiydi. TED و المشكلة التي واجهت المهندس هي ما كمية النفايات المطلوبة ليقدموا الطعام؟
    problem ise bunları bilemezler, çünkü hatırlamak ve işlemek için her oyunun her saniyesini izlemeleri gerekir. TED و المشكلة انه لا يمكنهم معرفتها لانهم بحاجة الى مشاهدة كل ثانية من كل مباراة، تذكره و معالجته.
    diyebilirim. Ve burada çözdüğümüz problem ise, bu şeyler ne? TED و المشكلة التي نحلها هي، ما هي هذه الاشياء؟
    Dİğer bir sorun ise ozon katmanının tam içinde bulunmalarıdır ve... ...ben onların ozon katmanının da üzerinde olmalarını yeğlerim. TED و المشكلة الأخرى أنه في طبقة الأوزون بالضبط و أنا أفضل أن يكون أعلى طبقة الأوزون
    Polisler onu iki ay boyunca sorguya çektiler. En büyük sorun ise kocasının ölmüş olması! -Anlıyor musun? Open Subtitles لمدة شهرين و المشكلة الكبرى هى أن زوجها توفى
    LSAT'a onun yerine girdiğimi düşünüp, Rachel'ı suçladılar ve asıl olay ise bu suçlamayla ilgili hiçbir kayıt yok. Open Subtitles اتهمها اني امتحنت اختبار القبول بدلا منها و المشكلة الوحيدة ليس هناك تسجيل لي باتهامي بهذا
    ve sorun şu ki çok önyargılı bir hale gelebiliyorlar. Çünkü bazı parçaları aşırı bazılarını ise az kullanmayı öğreniyoruz. TED و المشكلة أنها من الممكن أن تكون متحيزة. لأنك تتعلم أن تفرط في إستخدام بعضها وتقصر في إستخدام البعض الأخر.
    Onlarla ilgili asıl problem ise genelde yanılıyor olmalarıydı. Open Subtitles و المشكلة في المراهنين أنهم كانوا دائماً مخطئين
    Onlarla ilgili asıl problem ise genelde yanılıyor olmalarıydı. Open Subtitles و المشكلة في المراهنين أنهم كانوا دائماً مخطئين
    İlk buluşmamızda Kyle ile olanınkinden çok daha fazla derinlik vardı, problem ise bunu o kavrayamadı henüz. Open Subtitles كان هنالك تعمق أكثر ...في موعدنا الأول (مقارنة مع (كايل... و المشكلة أنه لا يتفهم هذا
    Efendim, asıl sorun ise bunun ne anlama geldiği hakkında bir fikrimizin olmayışı. Open Subtitles و المشكلة يا سيادة الرئيس ألّا فكرةَ لدينا عمّا يعنيه هذا
    Esas sorun ise bir türlü "zenci " demeyi bırakmaması. Open Subtitles و المشكلة الأساسية "أنه لا ينفك عن قوله "زنجي
    LSAT'a onun yerine girdiğimi düşünüp, Rachel'ı suçladılar ve asıl olay ise bu suçlamayla ilgili hiçbir kayıt yok. Open Subtitles اتهمها اني امتحنت اختبار القبول بدلا منها و المشكلة الوحيدة ليس هناك تسجيل لي باتهامي بهذا
    ve sorun şu ki, utandığını fark ettiklerinde, daha fazlasını yapıyorlar. Open Subtitles و المشكلة كانت عندما يشعرون بأنكِ تشعرين بالعار جينها فانهم يتمادون الى أقصى درجة
    ve sorun şu ki çoğu insan çizim işinde berbattır ve hayal kırıklığı yaşatırlar bir şekilde yani yapabildikleri küçük iğrenç çöp adamdan öte değildir. TED و المشكلة هي أن كثير من الناس فاشلون في الرسم، و يحصلون على المتعة من هذا، نوع من، تعلمون، شخصيات كالعصاة ، و أشياء مريعة صغيرة التي صنعوها.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more