"و الوحدة" - Translation from Arabic to Turkish

    • ve yalnız
        
    • ve yalnızlık
        
    Yaşamı yabancı ve yalnız görünse de her dakikasını heyecanla yaşıyor. Open Subtitles ايضا ان حياته تبدو كالمخلوقات الفضائية و الوحدة لقد حصل على وقته من الحماس
    Annem taksicilik yaparken evde tek başıma geçirdiğim o soğuk ve yalnız akşamlarda bana tek bir şey arkadaşlık ediyordu. Open Subtitles العديد من الليلي الباردة و الوحدة في تلك الشقة لوحدي بينما أمي كانت تعمل على التاكسي
    Ama üşürsem ve yalnız kalırsam, tüm bu hatıraları üzerime örtebilirim, ve hoşnut olacağım. Open Subtitles لكنني اعرف ان كنت اشعر بالبرد و الوحدة استطيع ان ألف نفسي بكل تلك الذكريات و سأكون راضية
    Kadının arkasındaki manayı anlayabileceği bu barış ve yalnızlık mekânına çekildi. Open Subtitles لقد انعزل في هذا المكان الموحي بالسلام و الوحدة ما يعني أنه قد يقدّس معناها
    Soyutlanma ve yalnızlık birbirinizden şüphelenme ve nefret etme. Open Subtitles تسبب العزلة و الوحدة الكراهية و الشك
    Onu sevgiyle yetiştireceğim ve yalnızlık çekmesine sebep olacak acılardan koruyacağım. Open Subtitles و سأربيها بالحب" و سأحميها من الجروح و الوحدة"
    Çünkü sanırım kendini çaresiz ve yalnız hissediyorsun. Open Subtitles لأني أعتقد أنكِ تشعرين بالعجز و الوحدة!
    Tekrar öldürürsen, üzüntü keder ve yalnızlık içerisinde yaşamaktan korkuyorsun. Open Subtitles "أنت تخشى أن تعيش و أنت تعاني من الحزن و الوحدة"
    Nesiller boyunca, soğukluk, ölüm ve yalnızlık dışında bir şey yok. Open Subtitles لا شيء هناك سوى ... البرودةوالموت ! و الوحدة
    Nesiller boyunca, soğukluk, ölüm ve... yalnızlık dışında birşey yok. Open Subtitles لا شيء هناك سوى ... البرودةوالموت ! و الوحدة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more